Gaziemir’e geçmeden önce çok kısa olarak 23 Haziran’da yapılan ve Millet İttifakı’nı oluşturan CHP ve İyi Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu’nun zaferinden söz etmek isterim.
İmamoğlu, 31 Mart’ta kazandığı ve YSK’nın hiç inandırıcı olmayan yenilememe kararı sonrasında mazbatası iptal edilmişti.
İmamoğlu, 23 Haziran’da tekrarlanan seçimde rakibi, Cumhur İttifakı’nı oluşturan Ak Parti ve MHP’nin ortak adayı Binali Yıldırım karşısında ezici bir galibiyet elde etti. İmamoğlu rakibi Yıldırım’a 31 Mart’ta 13 bin civarında fark atmışken, 23 Haziran’da bu farkı 807 bine çıkartmayı başardı.
Bu başarıda, kendisine yapılan haksızlığı farkına varan her partiden İstanbul seçmeninin desteği, CHP ve İyi Parti’nin genel başkanlardan, mahalle teşkilatına kadar canla-başla çalışmasının da büyük payı var.
Bununla birlikte de rakibi Yıldırım’ın partisinin ve ittifak partisinin hatalı söylem ve hatalı stratejilerinin yanı sıra, 1994’te RP ile başlayan FP ile devam eden ve 2002’den itibaren de Ak Parti olarak yerel yönetimi elinde bulunduruyor olmanın rehaveti ve doymuşluğu göz ardı edilemez. Genel ve yerel iktidarı aynı kadrolarla elinde tutuyor olmanın zaman zaman yetki kullanan kişiler ve alt kadrolarında meydan getirdiği ‘kibirli’ yaklaşımların da İstanbul seçmenini kararını vermesinde etkili olduğunun altını çizmeliyiz.
İstanbul seçmeni ortaya koyduğu iradenin çok iyi anlaşılması gerekir. Genel ve yerel iktidar sahipleri ve bu güçlere bağlı yetki kullanan alt kadroların 23 Haziran İstanbul Seçimi’nden ders almalıdırlar. Bu millet hiçbir zaman haksızlığı kabullenmez. Haksızlığa uğrayanın da yanında olur. Halkımız kibirli yöneticilerden hiçbir zaman hoşlanmaz. Kibirli siyasileri ve yöneticileri ilk fırsatta sandık başında oylarıyla cezalandırır.
Bu saptamaların ardından gelelim Gaziemir özeline!
Gaziemirli seçmen, İzmirli seçmen eğiliminle orantılı olarak bu yerel seçimde de tercihini, CHP ve İyi Parti’nin İzmir’deki ortak ittifak adayına ve stratejisinden yanan kullandı.
Millet İttifakı seçim stratejisini; Ankara, İstanbul, Antalya, Adana, Hatay gibi diğer büyükşehirlerde “bu bir yerel seçim” anlayışı olarak oturttu. Bu kentlerdeki tüm adaylarını bu stratejiye göre belirledi. Ekonomide yaşanan durgunluğu ve belirsizliği, tarım ürünleri başta olmak üzere artan fiyatları, enflasyonu, işsizliği, yoksulluğu yöresine göre işledi. Ve bunda da büyük oranda başarılı oldu. Türkiye nüfusunun büyük bir bölümünün yaşadığı ve daha önce Ak Parti’nin elinde bulundurduğu büyük kentlerde belediye başkanlıklarını kazandı.
Millet İttifakı; İzmir gibi, belediye başkanlıklarını elinde bulundurduğu büyükşehirlerde, il ve ilçelerde seçim stratejisini ise yerelden çok; Son bir yıldır uygulanan cumhurbaşkanlığı sisteminin tek adam sistemine dönüştüğünü, adalette olan güvenin azalması gibi konuları işledi. Yerel seçimleri Ak Parti genel iktidarına “ders verme” için bir güven oylamasına dönüştürdü. Diğer yandan da ülkenin içinde bulunduğu ekonomide baş gösteren sıkıntıları işledi.
Millet İttifakı bu stratejisiyle de başta İzmir olmak üzere daha önce sahip olduğu büyükşehirleri, il ve ilçeleri 31 Mart seçimlerinde de kazandı. Kendi Yerel iktidarını korumayı başardı.
CHP İzmir özelinde yapılan anketlerle, seçmen tercihinin yine partinin göstereceği adaydan yana kullanacağını gördü.
Böylece adaylarını belirlerken, neredeyse tüm seçim çevrelerinde değişime gitti. Yeni adaylarla seçmenden CHP ve Millet İttifakı adına oy istedi. İzmir Seçmeni 31 Mart seçimlerinde CHP’nin dolayısıyla Millet İttifakı’nı açık bir şekilde destekledi.
Ak Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı ise Türkiye genelinde yerel seçimleri, genel seçim havası içinde geçmesi isteyen bir seçim stratejisi ortaya koydu.
Türkiye’nin terör örgütleri tarafından kuşatılmak istendiğini bu durumu sonucunda bir beka sorunu yaşadığını, dış güçlerin yerel seçimleri kullanarak, Ak Parti iktidarını geriletmek, zayıflatma peşinde olduğunu söyledi.
Ülke genelinde yerel seçimleri genel seçim havasına sokmaya çalışan Cumhur İttifakı, İzmir özelinde ise bambaşka bir stratejiyle seçmenden oy istedi.
Kendi elinde bulundurduğu belediyelerde, propaganda çalışmalarında, genel başkanları ve cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylem ve görsellerinden yararlanan Ak Parti, İzmir’de ise tüm seçim çevrelerinde yerel adayların fotoğraf ve görsellerini öne çıkararak “bu bir yerel seçim” stratejisi ortaya koydu. Hatta reklam ve broşürlerde parti logoları adeta görünmez olurken “Cumhur İttifakı” ibaresinin öne çıkması sağlandı. Ancak İzmirli seçmenden istediği karşılığı bulamadı.
31 Martta Gaziemir özelinde seçime yansıyan seçmen tercihi, sekiz ay önce gerçekleşen 24 Haziran 2018’deki genel seçimlerinden hiçbir farkı yoktu.
Gaziemir’de seçmen tıpkı 24 Haziran 2018’de olduğu gibi, 31 Mart 2019 seçiminde de aynı sayıda ve oranda Millet İttifakı’na oy verdi.
Yüksek Seçim Kurulu’nun ilan ettiği kesinleşen seçim sonuçlarına göre; Gaziemir özelinde, yerel düzeyde adaylardan ve listelerden kaynaklı bir sonuç değil, CHP ve İyi Parti’nin 28 Haziran 2018’de almış olduğu oylarını aynen koruduğunu ortaya koydu.
Seçimi Gaziemir’de yine oy sayıları ve oranla CHP ve İyi Parti’den oluşan Millet İttifakı kazandı.
YSK verilerine göre, Millet İttifakı’na rakibi Cumhur İttifakı’ndan gözle görülür bir oy geçişi olmadığı da ortaya çıktı. (Bu durum her iki ittifak partilerinin aldığı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Gaziemir Belediye Başkanlığı seçimlerinden de çok net bir şekilde anlaşılmaktadır. )
31 Mart ile 24 Haziran seçimleri arasında tek dikkat çeken husus, her iki seçimde kullanılan oy sayılarındadır!
24 Haziran’da Gaziemir’de 87 bin 759 geçerli oy kullanımı söz konusu iken 31 Martta geçerli oy kullanımı 82 bin 938’de kalmıştır. Bir başka deyiş ile her iki seçim arasında 4 bin 821 oy azalması vardır.
Bir diğer husus ise HDP’nin ilçedeki durumudur.
HDP 31 Mart’ta, Gaziemir’de sadece belediye meclis üyeliği seçimlerine girmiştir. HDP’nin belediye meclis üyeliği seçiminde elde ettiği oy sayısı 2 bin 533’tür. Bu partinin 24 Haziran 2018’de cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş 5 bin 596 oy almıştı. HDP oyları açısından iki seçim arasında 3 bin civarında oy farkı olması bu parti seçmenin önemli bir bölümünün sandığa gitmemesi şeklinde de yorumlamak mümkündür.
Yayılmak istenen şehir efsanesi
Son bir iki aydır Gaziemir’de bir takım çevrelerin dilden dile yaymaya çalıştığı bir şehir efsanesinden de söz etmek gerekir.
Yaymaya ve algı oluşturulmaya çalışılan söylentiye göre, Gaziemir belediye başkanlığı seçimi özelinde bir grup Ak Partilinin belirlenen ilçe adayına tepki gösterdiği altı çiziliyor. Ardından bu tepkilerini yerel tercih noktasında CHP adayına, büyükşehirde ise ‘partili’ olduklarını ortaya koyarak, Ak Parti adayı Nihat Zeybekçi’ye kullandıkları ifade ediliyor (!)
Böyle bir durumun söz konusu olmadığı, YSK’nın açıkladığı kesin sonuçlardan da anlaşılmaktadır.
Sürdürülmeye çalışılan şehir efsanesinin altında yatan sebebin, seçimden sonra yeni yönetim üzerinde etki yaratıp, etkin olma çabası olduğu açıktır.
Cumhur İttifakı 24 Haziran 2018 seçiminde toplamda 30 bin 774 oy almıştır.
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde ise Gaziemir Belediye Başkanlığı seçiminde Cumhur İttifakı adayı 33 bin 338 oy almıştır.
Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde de başkan adayı Nihat Zeybekçi 33 bin 83 oy almıştır.
Fısıltılarda iddia edilenlerin aksine, Cumhur İttifakı adayı Gaziemir özelindeki adayı, partisinin büyükşehir adayından da fazla oy almıştır.
24 Haziran 2018 ile 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın 3 bin civarında oy atışı sağlamış olması ise Gaziemir’deki yerel siyasetin iyi irdelemesi gerekir!
Gaziemir’de 31 Mart’ta yaşanılan siyasi gerçeklik şudur;
2004 yılından 2009 yılına kadar yerel iktidarı elinde bulunduran Ak Parti; 2009’daki yerel seçimlerde elinde bulundurduğu Gaziemir Belediye Başkanlığı’nı seçimini kaybetmiştir. Seçimleri farklı şekilde seçimi kazanan CHP, yerel iktidara gelmiştir.
CHP Gaziemir özelinde; 2009’da kazandığı yerel iktidarı, 2014 yerel seçimlerinde ve son olarak 2019 yerel seçimlerini de yine açık ara farkla kazanmıştır.
CHP, üçüncü kez üst üste seçim kazanma başarısını göstermiştir.
Evet; ilk kez 24 Haziran 2018 seçimleriyle birlikte siyasi partiler kanunundaki yeni düzenlemeyle birlikte siyasi partilerin ittifak yapmalarının önü açılmıştır.
Bu yasa ile birlikte Ak Parti MHP ile CHP’de İyi Parti ile ittifak yapmışlar ve bunu bu yerel seçimlerde de ortaya koymuşlardır.
Ak Parti ve MHP’nin 24 Haziran 2018’de aldığı oylar, 31 Mart 2019 yerel seçiminde Cumhur İttifakı belediye başkan adayı etrafında toplanmıştır.
CHP ve İyi Parti’nin 24 Haziran 2018’de aldığı oylar, 31 Mart 2019 yerel seçiminde Millet İttifakı belediye başkan adayı etrafında toplanmıştır.
Siyasiler ve siyasi partiler sayesinde Gaziemir’de bir yerlere seçilen kişiler, seçmenin ortaya koyduğu tercih ve iradeyi iyi okumalıdır.
Yerel yönetim anlayışını ve gelecek siyaseti bu okumalar üzerinden ortaya koymalıdır.
SEÇİM SONUÇLARI TABLOLARI
Yerel Haberci
07/12/2020
Yerel Haberci
07/12/2020
Yerel Haberci
12/05/2021
