Öyle bir kent ki İzmir; Baharı ayrı, Yazı ise bir başka güzel ve keyifli…
İzmir’i henüz keşfedemeyenler var mıdır bilinmez ancak, gerçekten keyfini bir kez dahi çıkaranların tadını damağında, aklının ve kalbinin köşesinde izler bırakır.
İzmir yereldir, insan üzerindeki etkisi, geleneği, dik duruşu ve özgür anlayışıyla bir o kadar da evrensel! Bir kent kültürünün çağımıza yansıyan güzel bir örneğidir; İzmir!
İzmir’in kaleme alınacağı elbette çok yönü var ve bunun için geçmişten günümüze gezginler, tarihçiler çok şeyler anlatırlar.
Biz bu kez belki de bu kente en çok yakışan Yaz mevsiminde İzmir’i ele almak istedik. Bahar mevsimini gücendirmek gibi bir niyetimiz asla yok ve İzmir’in baharı da bir başka güzel olduğunun da altını çizelim.
İzmir’de Yaz demek; Zengin-fakir, varlıklı yada yoksul için kendini dışarıya atmak, sahil kenarında gezerken, her türlü sorun ve keyifsizliği bir an unutup, içine çektiğiniz nefesle birlikte özgürlüğü de solumak demek. İzmir’de Yaz, biz İzmirliler için yenilenmek, yeni umutlara ve mutluluklara yelken açmak demek…
İzmir’in güneyi, batısı, doğusu ve kuzeyi görülmesi gereken, daha önce gördüğün halde yolun düştüğünde uğrarken köşedeki küçük bir esnafın hala orada olup olmadığını merak etmek, gördüğünde adeta bir yakını görmüşçesine sevinmek demek…
İzmir’de Yaz’ın ne yapacağınızı değil, aileniz ve sevdiklerinizle bu hafta sonu nereye kaçsak planlarının yapıldığı bir gezginler şehri desek hiçte abartılı olmaz…
Hafta sonları İzmirliler nereye mi kaçarlar? İşte size bir dizi örnek! (Örnekleri sıralarken en favorisi diye bir düşüncemiz olmadı. En favoriler çok doğaldır ki herkese göre değişecektir.)
Foça!
İzmir’in kent merkezi çıkış noktası olarak düşünüldüğünde şehrin kuzeyinde kalan şirin mi şirin bölgesi Foça İzmirlilerin hafta sonları kaçtıkları en uğrak yerlerden biridir. Kale’nin bulunduğu yer Eski Foça, sonradan kurulan yer ise Yeni Foça diye adlandırılır.
Konak Merkez’den 65 km.,Bornova’dan 59 km, Karşıyaka’dan Narlıdere’den 99 km.,Karşıyaka’dan 56 km., Gaziemir’den 87 km. ve Adnan Menderes Havalimanı’ndan 90 km. uzaklıktaki Foça hafta sonları İzmirlilerin adeta komşu kapısı gibidir. Antik çağdaki Iyon yerleşimi ile birlikte denizdeki fok balıklarından adını alan Phokaia günümüze Foça olarak yansımıştır. Cumhuriyet öncesinde zeytincilik, bağcılık, tuz ticareti ve mermer çıkarımı ve tekne yapımı ile ekonomisini döndüren Foça, İkinci Dünya Savaşı ve öncesi Askeri Bölge olarak değerlendirildi. Askeri Bölge ilanı ve tarımsal üretimin sınırlandırılması bölge insanının diğer yerlere göçünü arttırırken Foça artık sınırlı sayıda insanın yaşadığı balıkçı kasabasıydı. Foça’da turizm hareketliliği ise ancak Askeri Yasak Bölge sınırlamasının kaldırılması sonrası 1960’lardan itibaren mümkün olabildi.
Foça’nın Kale Burnu olarak bilinen yerde, bölgeyi denizci Cenevizliler’den korumak için 1678’de Osmanlı Devleti tarafından Boğazkesen Kalesi yapılmıştır. Günümüzde restore edilen kale içinde hamam kalıntıları bulunmaktadır. Foça’nın ziyaretçileri akşam yemeği sonrası iskeleden başlayarak, kale surlarının bulunduğu çevrede yürümek en çok yaptığı sportif bir etkinlik olarak karşımıza çıkmaktadır. Foça’nın iç limanı ise balıkçı taka ve sandalların getirdiği deniz ürünleri lüksünden en salaş mekanlarında lezzet olarak ziyaretçilerin beğenisine hitap etmektedir. Foça’nın çevresinde bulunan mini butik oteller ve pansiyonlar tatilini geçirmek isteyenlere çok farklı seçenekler sunarken, günü birlik tatilciler de yemek başta olmak üzere her türlü ihtiyaca da cevap verebilmektedir. Foça’da fiyat dengesi İzmir’in en gözde yerleşimlerinden Çeşme ve Alaçatı’ya oranla hayli ucuzdur. Foça’da deyim yerindeyse her keseye uygun tatil yapmak, deniz keyfini yaşama fırsatı herkes için vardır.
ÇANDARLI, DİKİLİ…
İzmir’in Foça gibi kuzeyde kalan tatil merkezlerinden bir diğeri Dikili ilçesi ve bu ilçenin Çandarlı beldesidir. İzmir merkezden Çandarlı 109 km., Dikili ise 133 km. uzaklıkta yer almaktadır. Çandarlı’Nın coğrafi konumu insan burnunu andıran farklı bir yapıya sahiptir. Çandarlı’nın taka ve teknelerin bağlı olduğu iskele bölgesinden beldenin diğer denizin bulunduğu Çandarlı Plajı bölgesine ulaşmak için hayli mesafe kat ederken; hemen ortasından yani iskele bölgesinden, diğer deniz bölgesine sekiz on dakikalık bir kısa yürüyüşün ardından ulaşabiliyorsunuz. Bölgenin tam ortasındaki yükseltide bulunan Çandarlı Kalesi’nden her iki denizi bir arada panoramik bir bakış açısıyla görebilirsiniz. Çandarlı’nın iskele bölgesi hayli esintili ve denizi diğerine göre bira serindir. Buradaki lokanta, restoran ve kafelerin hemen dibindeki kayalıklar üzerinde mavi yengeçleri izleyebilirsiniz. Çandarlı Plajı ve denizi tüm tatilcilere hitap edecek güzelliktedir. Laciverte yakın masmavi denizi akşam saatlerinde izlemek ise ziyaretçilerine ayrı bir keyfi vermektedir. Pansiyon işletmeciliğin ağırlıkta olduğu tatil beldesinde fiyatlar hemen karşı kıyısındaki Foça’ya göre de hayli ucuzdur.
Çandarlı’nın bağlı bulunduğu Dikili, Marmara bölgesinin eşsiz Kaz Dağları’ndan yansıyan oksijen ve hava akımından olsa gerek İzmir sahillerinin neredeyse ‘sıfır’ neme sahip özel bir tatil merkezi konumundadır. Çandarlı’ya göre pansiyon ve otellerine oranla, yıldızlı otel ve konaklamaları Dikili’de bulabilirsiniz. Yunanistan’ın Midilli Adası ile karşı kıyı komşusu olan Dikili zaman zaman gerçekleştirilen etkinliklerle Türk ve Yunan halklarının barış köprüsü olarak ta hayli etkili.
Yerel Haberci
07/12/2020
Yerel Haberci
07/12/2020
Yerel Haberci
12/05/2021
