Üretim, üretim, üretim için de önce Eğitim
Yerel Haberci
Hava Durumu
Arşiv
Gazete Manşetleri
RSS Beslemeleri
Linkler
// echo $giris_bas;
AnaSayfam Yap
Sık Kullanlanlara Ekle
Bize Ulaşın
Ana Sayfa
Foto Galeri
Video Galeri
Linkler

Üretim, üretim, üretim için de önce Eğitim

Facebook'ta paylaş
12/05/2021 , 12:23:15 Hit: 461

Son olarak ABD Doları cinsinden para üzerinde gerçekleştirilen soygun/vurgun spekülasyonu ve sonrasında meydana gelen döviz kuru krizleri ve TL’nin yüzde 20-25 değer kaybı Türk ekonomisinde yeni bir krize neden oldu.

 

Bu kriz elbette ilk değildi ve son da olmayacaktır.

 

Bu yorumda bulunmak için ekonomist olmaya da gerek yok. Herkesin cebine, evine, işyerine yansıyan kısmıyla bunu çok iyi anlamıştır.

 

Son spekülasyonun dış mihraklardan mı, yoksa iç mihraklardan mı veya dış ve iç mihrakların organize olmalarının bir sonucu mu? Siz ne derse deyin, nasıl yorumlarsanız yorumlayın olan yine vatandaşa oldu. Üç kuruşluk bir kağıt parçasının önce 7,5 liraya çıktığını görüp ardından 5,5 liraya düşmesine sevindirilmeye çalışılmasının faturası hepimizin için ağır olacağı kesin. Kur istediği kadar oynak olsun, gerilesin yükselen/bilinçli olarak yükseltilen fiyatların eski haline döneceğini düşünmek ancak ‘Polyanacılık oynamak’tan başka bir anlamı yok!

 

Bazı piyasa yapıcılarının dilinden düşürmediği popüler bir cümle var hani, ‘Krizi fırsata dönüştürmek’ gibi!

 

Bu hep söylenir ve hemen uygulanır! Herkes doları bahane eder ve her şeye zam yapılır. Bu konuda fütursuzca davranmalarını önleyecek hiçbir idari ve kanuni bile yaptırımı da yoktur.

 

Kur iki lira mı arttı, yap yirmi lira zam! Öyle ya serbest piyasa (!)

 

Ünlü bir söz vardır “Taşlar bağlı köpekler serbest” o hesap!

 

Yaşanılan ekonomik krizlerin bir kez daha yüzümüze vurduğu gerçek var.

 

Senin ekonomin üretime değil, nereden alırsan al doğrudan tüketime dayalı olduğu gerçeği hiç değişmiyor. Şimdi herkesin dilinde milli lafı, yerli lafı dolanır ama 80 milyonluk Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak yerli üretimimiz ne yazık ki yok!

 

Neden yok?

 

Herhalde evdeki Ayşe Teyze’nin, esnafın, işçinin ve Kobilerin yüzünden üretim yok olmuş değil!

 

Neyse ki şimdilerde inşallah lafta kalmaz devlet yöneticileri gündemlerine üretimi nihayet aldılar!

 

Geç oldu belki ama, geç olsunda daha da geç olmasın diyelim.

 

Yerli üretim artsın demekle üretim artacak mı peki?

 

Kuru laflarla üretim artmaz elbet.

 

Ülke olarak önümüzde on yıllarda bir üretim seferberliği bir kalkınma hamlesi yapılacak ise bu ancak kalifiye insan yetiştirmekle olur! Bunun içindir ki Eğitim şart!

 

Bugün tarımsal üretim olan yerlerde orada oturan ailelerin çocukları kendi bölgelerinde mesleki ve akademik eğitimi almaları orada ortaya çıkacak üretim ekonomisi için çok önemli.

 

Bugün ise eğitimde adeta bunun tam tersi yaşanıyor!

 

Uzağa gitmeden İzmir’den örnek verelim. Bugün İzmir bir yönüyle Tarım üretimi ve geçmişte küçükbaş hayvancılığı ve Tire gibi büyükbaş hayvancılığı ve süt üretimiyle öne çıkan bir kenttir.

 

Güney’de Ödemiş’inde, Torbalı’sında, Menderes’inde, Selçuk’unda, Kuzeyde Bergama'sı, Kınık’ıyla birçok tarımsal üretim gerçekleştirilir.

 

Gelin görün ki üniversitelerimizin tarıma yönelik fakülteleri ise kent merkezinde toplanmıştır.

 

Ziraat Mühendisliği, veterinerlik eğitimi kentin göbeğinde verilir de biraz mübalağa ederek söyleyelim kentli çocuğa tarımı, hayvancılığı öğretirken atası, dedesi, babası bu işle uğraşmış köylü çocuğuna akademik eğitimi bile çok gören bir eğitim anlayışımız var! Meraklı kentli çocuk elbette bu dallarda eğitim alabilir ancak, işin aslı köylü çocukların kara düzen bildikleri tarımsal üretimi çağdaş bilimlerle güçlendirmekte ülkemizin yararınadır!

 

Devleti yönetenlere acizane önerim öncelikle tarımsal üretim ekonomisinin sağlam temellerde artması için kent merkezlerindeki Ziraat Mühendisliği, Veterinerlik fakültelerini tarımsal üretim bölgelerine taşıyınız. Bu yetmez Gıda Mühendisliği alt birimleri teknikerliği, Makine Mühendisliği alt birimleri, İşletmecilik gibi birçok akademik unsuru da buralarda konuşlandırmak doğru olur. Bunun yanında ailesiyle birlikte tarımsal üretim yapılan bölgelerde uzun yıllardır oturan gençlere bu fakültelere veya yüksek okullara girebilmeleri için pozitif ayrımcılık yapın! Temel eğitimden gelen olası eksikliklerini giderin ki köylü çocukları okusun ve yetişsin. Bu gençlerin kendi bölgelerinde ortaklaşa açacakları işletmeleri devlet teşvik etsin!

 

Tüm bunlar hayal gibi gelse de inanın bu ülkenin bu tür hayalleri gerçekleştirebilecek yeteneği var!

 

Yeter ki istenilsin!  

 

     

 

 

 

 

Henüz Yorum Yapılmamış. İlk Yorumu Siz Yapmak İstermisiniz ?


Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
18/03/2024 , 11:13:17 Hit: 461
SİYASET
17/03/2024 , 11:10:47 Hit: 461
SİYASET
16/03/2024 , 18:21:50 Hit: 461
SİYASET
16/03/2024 , 10:21:00 Hit: 461
GAZİEMİR
16/03/2024 , 09:30:00 Hit: 461
SİYASET
15/03/2024 , 12:31:36 Hit: 461
SİYASET
 
Köşe Yazarları
Köşe Yazarları
Editörün Seçtikleri
Gaziemir'den Tüm Dünyaya Yerel Haberler. Bizi Aşağıdaki Sosyal Medya Hesaplarından Takip Edebilirsiniz.
Bizi Takip Edin