Bir 365 günü daha geride bıraktık.
2017 Yılında ülkemizde ve dünyamızda birçok bizi gülümseten yada bizi sinirlendiren olaylar yaşandığına şahit olduk.
Dünyamızda, bizlerde ömürümüzde bir yaş daha yol aldık.
Yol aldığımız hayatımızda inişler-çıkışlar yaşadık. Sevindiğimiz, üzüldüğümüz anlar oldu…
Yıl içerisinde bir çoğumuz yakınını yitirdi, bir çoğumuzda ocağında yeni dünyalıya yer açtı…
Acısıyla, tatlısıyla 2017 yılını hepbirlikte yaşadık. Şimdi eski yılı birlikte uğurlarken 2018’e tüm umutlarımızı taşıyarak merhaba diyoruz!
Şu bir gerçek; 2018 yılı çok önemli bir yıl olacak!
Son bir yılda ülkemizde yaşanan; krizler, siyasi belirsizliklerin ana sorun oluşturduğu ekonomimizdeki yaşanan olumsuz gelişmeler, piyasaların üzerinden bir türlü atamadığı durgunluk ve daralmalar 2017 yılında toplumuzun önemli bir kesimini etkiledi.
Etkilenmediklerini iddia edenler, her şeyi güllük gülistanlık görenlerimiz olsa da gerçek durum bu!
2017 başında, hatta 16 Nisan refenadumunda kullanılan ifadeler arasında, anayasa değişikliğinin kabul edilmemesi ve cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmemesi halinde doları 2 liranın çok üzerine çıkacağı yer alamaktaydı. Anayasa değişikliği kabul edildi. Ancak dolar yine 4 liraya dayandı.
Benzindeki psikolojik sınır aşıldı. Bugün bir litre benzin 5,5 lira! İstasyona yanaştıklarına her zaman 50 liralık benzin aldıklarını ve gelen zamların kendisini hiç etkilemediği söyleyenlerde vardır tabi (!)
Onlar için nasıl olsa farketmez! Benzin 5,5 lira olduğunda tüm temel tüketim ürünlerini etkilediğini hala öğrenemeyenlere fazla söze ne gerek!
Türkiye’de yeniden üretimin ve yatırımın önünü açmaya ihtiyacı var. Ülkeyi yönetenlerin yenilenmesi ve yeni umutlara ihtiyaç var.
Bunu söylerken iktidar-muhalefet değişimini vurgulamaktan söz etmiyorum. Yenilenme, yeni söylemler ancak yeni bir dönemin başlangıcında değer bulur.
Halkın yönetim iradesini bir kez daha belirlemesine ihtiyaç var.
İster iktidara devam desin, isterse muhalefet ile yerini değiştirsin! Milli irade tazelensin ki herkes işine gücüne baksın! Ekonomik tedbirler fayda getirmesi ancak yenilenmiş iradeyle mümkün olacaktır!
16 Nisan’da ortaya çıkan tablo sonrasında değişen bir yönetim şeklimiz söz konusu olacak!
Madem ki cumhurbaşkanı seçimi ile milletvekilliği seçimi aynı anda yapılacak o halde 2019 Kasım’ına kadar 1,5 sene beklemenin ülkeye zaman kaybettirmekten başka ne faydası var?
2018 yılında ilk baharında yada daha sonraki bir tarihte milli iradeye başvurulması bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu da şu an ki iktidarın tasarrufunda !
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde en çok milletvekili onlarda! Erken bir seçim kaçınılmaz! Hangi sistemle, hangi seçim kanunu ile gidilirse gidilsin halkın önüne sandık getirilsin! Halkımız kimi iktidar yapacaksa yapsın ve istikrarlı bir dönem başlasın!
Bir buçuk sene daha kafamızı adeta devekuşu gibi toprağa gömerek ülkemizde ve dünyamızda olan biteni görmemezlikten gelemeyiz!
2018 Yılının ülkmemiz için ve yaşadığımız dünyamız için barış dolu bir yıl olmasını diliyorum.
Yeni yılınız kutlu olsun!