Yerel Haberci

TÜRKER KÜPCÜK

PARTİLERDE KONGRE SÜREÇLERİ

Toplam Görüntülenme: 445

Facebook'ta paylaş TÜRKER KÜPCÜK Kimdir ?

İzmir siyasetinde yeniden hızlı dönem, kongrelerle birlikte yeniden başlayacak. İktidar partisi Ak Parti ve ana muhalefet partisi CHP'de kongreler takviminin başlamasına sayılı günler kaldı. Partiler önce mahalle delegelerini belirlerken, ilçe kongrelerinde de delegeler, ilçe yönetimlerini ve il kongre delegelerini belirleyecekler. İl kongresinde de il delegeleri, il yönetimlerini ve büyük kongre delegelerini belirleyecekler. Yerelde üç aşamada tamamlanan süreç büyük kongrenin toplanmasıyla nihayete erdirilecek.

İzmir'de yerel iktidarı elinde bulunduran CHP'de kimlerin nereye aday olacakları ve ne yapacakları kentteki siyasi çevrelerde en çok konuşulan konuların başında geliyor.

Ak Parti'de ise durum daha stabil olsa da, eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu ve eski bakanlardan Ali Babacan cenahı da göz ucuyla da olsa kontrol ediyor! Ak Parti’de bilindiği gibi delegeliklerden, ilçe ve il yönetimlere kimlerin aday olacağına genel merkez yönetimi karar veriyor. Merkez yönetimi hiyerarşik bir biçimde gücünü korumakla birlikte kongreler sürecinde hiç şekilde sorun yaşamamak için eskisine oranla daha dikkatli! Bunun nedeni ise malum Davutoğlu ve Babacan’ın kuracağı partilerin Ak Parti kongre süreçlerinden kendi hesaplarına siyasi yarar sağlamalarının öne geçmek istiyorlar.

CHP'de ise tüm hesaplar mahalle delegeliklerinin belirlenmesi sonrasına göre yapılacak.

Mahalle delegesi seçimlerinde üyelerinin önüne sandık koyan CHP’de, bazılarının kongre hesaplarının bozulabildiği defalarca görüldü. İl kongresinde ne olacağını görebilmek için ise, ilçelerdeki mahalle delege seçimlerinde kimlerin delege seçildiklerinin ortaya çıkması sonrasında biraz daha netleşecek! Evet il bazındaki siyasetin, ilçe bazında istediği sonuca ulaşmak adına, kimleri mahallelerinden delege adayı yazılacağı bağlı!

İlçe delegelerinin belirlenmesinde mevcut ilçe yönetimlerinin kendine has, özgül ağırlığı bulunmakla birlikte, tabanın beklentilerini ve eğilimini dikkate almamaları durumunda ise tek liste yerine karşılarında ikinci bazen üçüncü bir delege aday listesini de bulabiliyorlar!

GAZİEMİR SİYASETİNDE KONGRE SÜRECİ

CHP’nin kongre takvimi belli oldu. İlçelerde 8 Kasım itibariyle delege seçimleri gerçekleşecek. İzmir’in diğer ilçelerinde olduğu gibi Gaziemir’deki mahalle bazındaki delege seçimleri için üyelerin önüne sandık konulacak. Önceki seçimlerdeki gibi merkez mahallelerin delege seçimleri ilçe binasında, Sarnıç, Aktepe bölgelerinde ise tespit edilen noktalarda üyeler delegelerini sandığa giderek belirleyecek. En çok delegenin seçileceği Atıf Bey mahallesinde kimlerin delege seçileceği, kongrede kimin, hangi listenin kazanacağı açısından büyük öneme sahip.

ÖNCEKİ KONGRE ve SONRASINDA YAŞANANLAR

Bir önceki kongrede dönemin belediye başkanı Halil İbrahim Şenol’un desteklediği Elif Becek’e karşı yarışan ve kazanan dönemin belediye meclis üyesi Kasım Özkan ilçe başkanı seçilmişti. Özkan’ı ilçe başkanlığına taşıyan süreçte; dönemin ilçe başkanı olan ve belediye başkanı Şenol’a karşı bir duruş sergileyen Umut Tekin’in; gelecekte belediye başkan aday adayı olacak olan Abdurrahim Nursoy, Yüksel Demirsoy, Halil Arda, Bülent Zenginobuz, İsmail Hakkı Özçelik ile göreceli işbirliğinin etkisi büyük olmuştu.

İlçe yönetiminde söz sahibi olan yeni yapılanmanın önceliği şüphesiz ki yerel seçimlerdi. Bu süreçte ilk hedef olarak mevcut belediye başkanı Şenol’un CHP’den yeniden aday gösterilmemesi için yeni bir mücadele ortaya koymaktı. Diğer bir hedef ise bu yapı içerisinden herkesin etrafında bulaşabileceği bir isim çıkarmaktı. Ancak bu o sanıldığı kadar pek kolay değildi ve olmadı da. İlçe kongre sürecinde ortaya çıkan yapılandırmada önemli paya sahip eski belediye başkan yardımcısı ve meclis üyesi Abdurrahim Nursoy belediye başkan aday adayı olacağını çok önceden açıklamıştı. Dönemin büyükşehir meclis üyelerinden Cem Koç ve bazı meclis üyeleri Nursoy’a açık desteklerini ortaya koymaktan çekinmiyorlardı. Kongre sürecinde ortaya çıkan yeni yapılanmada sınırlı bir etkiye sahip olan Yüksel Demirsoy’da belediye başkan aday adaylığını açıklamıştı. Daha sonra Bülent Zenginobuz , İsmail Hakkı Özçelik ve son anda Halil Arda’da belediye başkan aday adaylığını açıklamıştı. İlçe Başkanı Kasım Özkan aday adaylıkları sürecinde ‘her adaya eşit mesafedeyim’ politikası izlese de, ilçe yönetiminin ve alt kademe yönetimlerinin büyük bir bölümü Abdurrahim Nursoy’u desteği doğal olarak kamuoyunda ‘yönetimin ortak adayı’ olarak yansıyordu. Dönemin belediye başkanı Şenol’un bir internet sitesinde ‘ben yeniden aday olursam bu ilçeyle çalışmam’ sözleri kamuoyuna bomba gibi düşmüştü. Şenol’un bu erken sözleri ilçe yönetimini zor duruma düşürse de, ilçe kongresinde ortaya çıkan yapını önceliği olan ‘seni yeniden aday yaptırmayacağız!’ iradesinin güçlenmesine yol açmıştı.

Genel Merkezin adayını açıklamasıyla birlikte orta çıkan tablo ise netti;

Evet, kongre süreci yapılanmasının önceliği olan Şenol’un yeniden aday gösterilmesi ‘elbirliği’ ile engellenmişti.

Ancak Şenol’da, mevcut yönetimin adayı olarak lanse edilen Nursoy’un da adaylığını dolaylı yollardan da olsa engellemesine yol açmıştı.

Son noktada aday adayı olan ve CHP Genel Merkezi’nin sanki nazire yaparcasına ‘Ne mevcut yönetimin isteği ne de ilçe yönetimin dediği’ diyerek Halil Arda’yı başkan adayı gösterdi. Tüm anketlerde CHP adayın kim olursa olsun Gaziemir’de belediye başkanlığını kazanacağı ortadaydı.

Gaziemir’de belediye başkan adayı belli olmasına karşın belediye meclis listesinin oluşması pek o kadar kolay olmayacaktı ve olmadı da! Belediye başkan adayının listesi ile ilçe yönetimin listesi hiçbir zaman aynı değildi. İstekler ve isimler havada uçuştuğu noktada bir de buna genel başkan yardımcılarının ve milletvekillerinin müdahalesi eklenince herkesin üzerinde uzlaştığı listeyi çıkarmak hiçte kolay olmadı. Hatta bir ara Buca’daki sürecin bir benzerinin Gaziemir’de ortaya çıkmasına ramak kalmıştı. İlçe aday listelerinin ilçe seçim kuruluna teslimi sırasında yaşanan sıkıntılardan bunalmış olacak ki ilçe başkanı Kasım Özkan çok uzun bir süre telefonlarını kapatmıştı. Özkan yerine listelerin, il yönetiminden biri tarafından teslim edilmiş olması beraberinde birçok soru işaretinin doğmasına yol açmıştı.

Beklenildiği üzere CHP’nin Gaziemir’de üçüncü kez üst üste seçim kazanması sonrasında seçim stresi bir süreliğine askıya alınsa da, yeni belediye yapılanmasında ortaya çıkan sıkıntılar bir kez daha ilçe yönetiminin önünde dursa da İlçe Başkanı Kasım Özkan’ın dengeleyici tavrı sıkıntının kamuoyuna yansımasını engelledi.

İşte böylesine bir süreçte ilçe delege seçimlerini yapacak olan partide 2019 kongre süreci oldukça çetin geçecek gibi!

Tıpkı bir önceki kongredeki gibi Umut Tekin ve Yüksel Demirsoy birlikte hareket ediyor. Tecrübeli iki ilçe başkanı delege yapılanmasında, ilçe kongresinin yanı sıra daha sonra oluşacak il kongresini de hesaba katıyor. CHP’li Belediye Başkanı Halil Arda ‘ben ilçe kongresiyle değil Gaziemir’le ilgileniyorum’ dese de, CHP gibi bir partide bu söylemlerin önceki örneklerden de görüldüğü üzere çok bir anlam ifade etmiyor.

Tekin ve Demirsoy ikilisinin ortaya çıkaracağı delege yapısında yeniden mevcut İlçe Başkanı Kasım Özkan ile mi devam edilecek yoksa bir başka isim etrafında da mı toplanılacak, İlçe Başkanı Özkan yeniden aday olmayı isteyecek mi? İstemeyecek mi? Bu soruların yanıtını delege seçimlerinden sonra anlayabileceğiz.

Öte yandan eski ilçe yöneticilerinden Ali Rıza Türkmen aday olacağını her fırsatta dile getirirken partide her kesimle temas kurmaya devam ediyor.

Gaziemir Belediyesi’nin eğitim alanında orta çıkardığı GAZİGEM projesinin mimarlarından Denizhan Tanışman’da ilçe kongresinde aday olduğunu açıklamış durumda. GAZİGEM’de çalıştığı sırada Şenol ve ekibi ile ters düşen Deniz Tanışman bu görevinden istifa etmişti.

CHP Gaziemir kongre süreci bir yönüyle ilçenin gelecek siyasi sürecini de belirlemesi açısından hayli önemli.

Ak Parti Gaziemir’e gelince;

Ak Parti’de delege seçimleri ilçe merkezinde ve il yönetimin yönlendirmesi ve ilçe yönetimin belirleyeceği delege adaylarıyla ortaya çıkıyor. Önceki süreçlerdekinin bir benzerini yeniden yaşamak pek sürpriz değil.