İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun divan başkanlığını üstlendiği Cumhuriyet Halk Partisi 38. Olağan Kurultayı Ankara'da toplandı.
Kurultayın açılış konuşmasını divan başkanı sıfatıyla Ekrem İmamoğlu yaptı. İmamoğlu konuşmasında "Bu kurultay milletimiz ve partimiz adına tarihi bir kurultay olacak. İkinci Yüzyılın inşasına giden büyük bir yolun ilk adımını atacağız. Bu kurultay Türkiye muhalefetinin toptan şekilleneceği bir kurultaydır. Halkımıza karşı tarihi bir sorumluluğumuz var. Burada sorumlu davranmak, geleceğe güvenlebakmak gerekir. Kurultayımız biter bitmez yerel seçimler için omuz omuza vereceğiz. Her alanda halkımızla buluşacağız. Göreceksiniz yerel seçimleri hep birlikte kazanacağız. Son beş yılda ortaya koyduğumuz halkçı, adil yerel yönetim başarısını ülkeye yayacağız. Yeter ki biz halkın sesine kulak verelim" dedi.
Daha sonra kürsüye gelen CHP Genel Başkanı ve genel başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu önemli açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu şunları söyledi; ""Değerli yoldaşlarım; bu yıl partimizin yüzüncü yılı. Yüz yıllık tarihimiz içinde yılmadık, direndik. Türkiye'de hiçbir partiye nasip olmayacak bir tarihi yaşıyoruz. CHP'yi yüz yıl yaşatan gerçek, kuruluşunun savaş meydanlarında Kuvâ-yi Milliyecİlerin kurduğu bir partiyiz. Biz hiçbir evladımızın yatağa aç girmemesi için mücadele eden bir partiyiz. Herkesin kimliğine, yaşam tarzına saygı duyan bir partiyiz.
Ben dahil hiç kimse kendisini partinin üzerinde asla ve asla göremez. Sevgili örgütüm; biliyorum sizleri zaman zaman üzdüm ama asla utandıracak bir şey yapmadım.
TÜRKİYE'YE İLİŞKİN 7 TESPİT
7 madde halinde ülkenin içinde bulunduğu tabloyu ilginize sunacağım;
1. Bugün içinde bulunduğumuz koşullarda anayasa fiilen askıya alınmıştır.
2. Saray devleti çoklu organ yetmezliği ile karşı karşıyadır.
3. Yoksulluğu yaymak ve derinleştirmek, milyonları yardıma muhta hale getirmek Saray'ın politikası haline gelmiştir. Yoksulluk bir anlamda kabullenerek sürdürülebilir bir kültür haline dönüştürülmüştür. Türkiye'yi öyle bir noktaya getirdiler ki yasa dışı zenginleşme hayranlıkla izlenir hale geldi.
4. Türkiye fiilen yarı açık cezaevine dönmüş durumdadır.
5. İktidarda kalmak için her türlü hile ve sahtekarlığı yapmak Saray'ın politikası haline gelmiştir. Bir kan denizine dönüşen Filistin'de bile Türkiye'nin sözü geçmemektedir.
7. Türkiye, para karşılığı yanlış dış politikalar sonucu sığınmacı deposu haline dönüştürülmüştür.
Bu 7 madde tablonun bir yüzüdür. Saray'ın ahlaki ve siyasi meşruiyetinin artık sorgulanması gerekir.
Bu tablonun diğer yüzü, biz CHP'lilere verilen görevi göstermektedir. Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek ve var olan sorunları çözmek durumundayız. Elbette bütün bunlar olurken asla umutsuzluğa kapılmayacağız. Biz umudumuzla, tarihe yön vereceğiz. Atatürk "umusuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır" der. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim. Bu salondaki hiç kimsenin umudunu yitirmeye yetkisi de hakkı da yoktur.
"SIRTIMDAKİ HANÇERLERLE SEÇİME GİRMEK ZORUNDA KALDIM"
Tarihin bize yüklediği zorunluluk. 6 lider oturduk. bu tabloyu kısmen anlattım ve kendilerine şunu söyledim; Ülkede demokrasi yok. Bir sorunlar yumağı haline geldi. Biz 6 lider tarihin bize getirdiği sorumluluğu yapmak zorundayız.
Uzun uzun anlattım. 6 parti bir araya geldik. Ülkeyi nasıl yöneteceğimiz için oturduk çalıştık. Ortak mutabakat metni hazırladık ve halkımızla paylaştık. Güçlendirilmiş parlementer sistem için çalışmalar yaptık. İş, cumhurbaşkanlığı adaylığının seçilmesine gelince masadan kalkmalar ve masaya geri dönmeler geldi. Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım. Ateşi ve ihaneti gördük. Yalana dolana rağmen, milyonlarca sığınmayıca rağmen çalıştık yılmadık, yıkılmadık, boyun eğmedik.
"DEĞİŞİM SÖYLEMİNİ DİLLENDİRENLER UZUN SÜREDİR DEĞİŞMEYENLERDİ"
Seçim bitti, daha nefes almadan değişim söylemleri başladı. Değişim söylemini dillendirenler uzun süredir değişmeyenlerdi, seçimden sonra ilk işim onları değiştirmek oldu. CHP Sivas'ın ötesine gidemiyordu. Diyarbakır'a, Hakkari'ye, Mardin'e giremiyorduk. Bugün milletvekili çıkardık. Hangi değişimden söz ediyorsunuz?
‘CHP sağa kaydı’ diyorlar. Bunlar sağın da solun da ne olduğunu bilmiyorlar. Çok açık ve çok net söylüyorum. CHP, halkın partisidir.
Sosyal kimlikler üzerinden politika üretmeye başladık. Bazı arkadaşlarımızın sosyal kimliklerden belki hiç haberi yok. Bizim sağa kaydığımızı söyleyenlere sorarım; kağıt toplayıcılarının yanına kim gitti? Bu kardeşiniz. Taşeron işçileri önce Erzurum’da sonra değişik illerde örgütledik. Bu sağcılık mıdır solculuk mudur? Apartman görevlileri, hangi siyasal parti apartman görevlilerinin sorunların yöneldi? Onları nasıl örgütlediğimizi, dinlediğimize beraber karar verdik. Evlere, ofislere temizliğe gidenler. Binlerce kişi. Onlarla kim ilgilendi diye aklınıza geliyor mu? Onların sorunlarını masaya yatırdık. Binlerce mevsimlik işçi, seçimden önce de seçimden sonra da gittim. Onların dertlerini dinledim sonra kadın kollarımızı gönderdim. Bir kızcağız elime bir not verdi, ‘Beni bu hayattan kurtarın’ diye. Şimdi o çok güzel bir okulda okuyor. Biz onların sorunlarını çözeceğiz.
Ben haramzadelerin sofrasına oturmadım, onlarla aynı sofraya oturduk. Onlar bizi tanıdı biz de onları tanıdık. Çankaya’da çalışmak çok önemli değil, Sincan’da Pursaklar’da Mardin’de çalışacaksın. Türkiye coğrafyasının her adımını karış karış gezdim, gezmeye de devam edeceğim."
Henüz Yorum Yapılmamış. İlk Yorumu Siz Yapmak İstermisiniz ?