Bazılarının kinayeli olarak sarf ettikleri ‘İzmir koca bir köy!’ lafının bir kenara koyduğumuzda İzmir bugün çok önemli tarımsal üretimin gerçekleştirildiği imrenilecek bir Büyükşehir. Bu açıdan ele aldığımızda İzmirliler olarak, sanki alçaltıcı bir ifadeymiş gibi kasıtlı olarak kullanılmaya çalışılan cümlesini tersine çevirerek  ‘Köy’ ifadesini onurla benimsiyoruz. İzmir özgür düşüncesi ve batıya açık yüzü ile bir Avrupa kenti, tarımsal ürünlerinin kalitesiyle aynı zamanda büyük bir organik köy!

İzmir’in tarımsal üretiminin gelişiminde elbette bilimsel eğitim ve buna bağlı teknolojik gelişmelerin takibi ve uyarlanmasıyla ilerleyen üretim kültürü var. Bu yönüyle Ege Üniversitesi’nin İzmir’in tarımsal gelişiminde yadsınamaz bilimsel desteği ve emeği bulunuyor. Bornova’daki eğitim yerleşkesi ve bölgelere yayılmış meslek yüksek okulları ile Ege Üniversitesi İzmir’in olduğu kadar Türkiye’nin de eğitim kurumları arasında haklı bir yere ve öneme sahip.

Dünyada yaşanan ekonomik krizler ve siyasal politikalar bir ülkenin varlığını sürdürebilmesinde tarımsal ürünlerin üretimi yaşamsal bir öneme sahip.

Bugün 90 milyona yaklaşan nüfusuyla Türkiye’nin başta tarım üretiminde kendi kendine yetebilen ülke özelliğini koruyabilmesi ancak ve ancak tarıma yapacağı yatırımla mümkün. “Paramız olsun istediğimiz ülkeden ithal ederiz” anlayışı son derece sığ ve gerçekle bağdaşmayan bir anlayıştır. Gelinen noktada ve son yıllarda artan fiyatların, tarımsal üretimin sınırlandıran kotaların ve uluslararası spekülatörlerin işine yarayan politikalardan vazgeçilmesi gerektiği aşikardır.

İzmir tarımsal üretim noktasında her ne kadar diğer büyükşehirlere oranla çok daha iyi noktada olsa da ülke tarımının gelişimi ve bölge insanın refahı için çok daha temel dönüşümlere de ihtiyaç vardır. Özellikle de bilimsel eğitimde!

Önceki birçok yazımda da ifade ettiğim gibi ülkemizin bugün ihtiyaç duyacağı tek olgu üretim, üretim, üretim. Üretim içinde bilimsel eğitim!

Üretim artışının olabilmesi için planlama, üretime yönelik planlama için de gençlerimizi eğitebilmeliyiz. Özellikle tarımsal üretim noktalarında!

Evet bugün İzmir’de faaliyetlerini Bornova’daki sınırlı yerleşkesinde sürdüren Ege Üniversitesi’nin özellikle ziraat, veterinerlik, hatta işletme gibi fakültelerinin ve bunlara bağlı meslek yüksek okullarının çevreye yayılması gerekir. Özellikle de İzmir’in tarımsal üretiminde önemli yeri olan Menderes, Torbalı, Ödemiş ve Tire ilçelerine!

Zirai yüksek öğrenim kent merkezinde değil, bizzat tarımsal üretim faaliyetinin gerçekleştiği bölgelerde yapılması halinde katma değeri çok daha fazla olacaktır.

Bununla birlikte yüksek öğrenim alanında ilgili kurumların tarımsal üretim noktasında, tarım bölgelerinde ikamet eden lise öğrencilerinin, tarımsal üretim ve planlama noktasında yüksek öğrenim tercihlerinde bir avantaj ve destek sağlaması yerinde olacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilköğretim ile birlikte lise eğitimi sırasında, tarımsal üretim bölgelerinde yaşayan öğrencilerin tarımsal üretim alana yönelik bölümleri seçmek şartıyla meslek yüksek okuluna geçiş sürecinin de planlanması gerekecektir.

Tarımımızın geleceği ve üretimimizin arzu edilen noktalara taşınması için her kesimin üzerine düşmesi yapması gerekir.