Aralığın 22’sinde gece ile gündüz ile savaşıyor. Gece ile girdiği uzun savaşı güneşin doğmasıyla gündüz kazanıyor. Gündüzün kazandığı zafer aynı zamanda yeniden doğuşu müjdelediğinden, Akçam ağacının altında coşkuyla kutlanıyor.

Tek tanrılı dinler öncesinde Orta Asya’da yaşayan Türkler arasında Nargudan Bayramı adı verilen bu özel gün Hunların Avrupa kıtasına genişlemesiyle birlikte burada yaşayan etnik yerel halklara geçiyor. Türk Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’ın araştırmaları günümüzün Yeni Yıl kutlamalarına da ayrı bir ışık tutuyor. Nardugan’ın açılımı ise; Nar güneş, tugan, dugan ise doğan anlamını taşıyor. Yani Doğan güneş. Akçam ağacının altında onun dallarına bezler bağlanıyor, hediyeler bırakılıyor, dilekler dileniyor.

İnsanoğlu her zaman yeni bir başlangıcı farklı gün ve zamanlarda kendi yerel kültürüne göre kutlamaya devam ediyor. 

1582 yılında Papa XIII Gregoris’in önerisiyle 4 yılda bir artık yılın da eklenmesiyle miladi takvim yeniden belirlendi. Böylece 1 Ocak yeni yılın ilk başlangıç yılı olarak kabul edildi. Dünya genelinde en az hatalı olan miladi takvimin benimsenmesi sonucu yılbaşı ve buna bağlı gelişen kutlamalar evrensel hale dönüşüyor. İnsanoğlu 21.yüz yılın 2022’nci yılını karşılamanın heyecanını ve sevicini yaşıyor.

Yeni yıl ülkemiz insanına, dünyamıza barış ve mutluluk getirmesini diliyorum.