Başrollerini Halit Ergenç ve Bergüzel Korel’in oynadığı ve bir çok yetenekli genç sanatçı ve tecrübeli isimlerin oynadığı ‘Vatanım Sensin’ dizisi büyük heyecanla takip edilmeye devam ediyor.
Dizide Osmanlı Devleti’nin çöküşü sırasında yaşadığı toprak kayıpları, devlet yönetimine egemen olmaya başlayan çıkarcılık ve servet sahibi olma peşindekii devlet yönetimindeki bürokrat ve askerlerin durumu bir kurgu üzerinden anlatılıyor.
İngilizlerin verdiği rüşveti alan bir gurup işbirlikçi Osmanlı Subayı’nın ortaya çıkan servete sahip olmak için, aralarında Albay Cevdet’in de yer aldığı Osmanlı Subayları’nı arkadan vurması ile başlayan dizi film reyting rekoru kırdı. Yaralı olarak kurtulan Albay Cevdet’in Yunanlıların eline esir düşmesi, Yunan hapisanesinde tanıştığı bir vatanseverle birlikte yaptıkları plan ile Yunan Generali’nin gözüne girmesi ve ardından Yunanistan devletinin tarafına geçerek Yunan Generali olarak, işgal edilen İzmir’de görev yapması, ailesi tarafından öldüğü sanılan Cevdet’in Yunan üniformasıyla çıka gelmesi sonrasında meyadana gelen olaylar ve vatan haini ilan edilmesi diziyi takip edenlerin ilgisini çekti. Gerçekte vatansevere olan Cevdet’in üstlendiği ajanlık rolü nedeniyle kendi toplumu tarafından dışlanırken, Yunanlı generalleri zamanla şüpheye düşürmesi filmdeki heyacanı daha da arrtırdı. Cevdet kendi durumunu belli etmeden, Kuvayi Milli’nin ileri gelenleri, Eşref Paşa ve sonraki bölümlerde Dağıstanlı (Çerkez Ethem), İsmet Paşa ve nihayet Mustafa Kemal Paşa ile kurduğu işbirliği seyricinin her bölümünü merakla beklmesine yol açtı.
Dizinin Şubat ayının üçüncü haftasında yayınlanan 46.Bölümü’de heyacanla izlenirken, dizi sahnelerinde Seydiköy’e yer verilmesi özellikle Gaziemirlileri oldukça mutlu etti. Gaziemir’in eski adı olan ve Osmanlı dönemi ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulmasından 1960’lı yıllara kadar Seydiköy adının vurgulanması ilçenin ne denli önemli bir geçmişe sahip olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Türk Ordusu’na ihanet eden Dağıstanlı’nın Albay Cevdt tarfından öldürülmeden önce Yunan İşgal Komutanı’na, Genaral Cevdet’in Türkler adına çalışan bir ajan olduğunu yazan bir bilgi notu ulaştırması filmde işlendi. Yunan Komutanı Filippos, Cevdet’in kendileri için bir hain olup olmadığını ortaya çıkarmak için Seydiköy cephaneliğine gelmesini emreder. Burada İngilziler’den gelen dev top araçlarını gösteren Yunan komutanı, Cevdet’in ilgisini çekmek ve yanlış yapıp yapmayacağını görmek için tuzak kurmuştur. Cevdet zor durumda olan Türk Ordusu’nun zarar görmemesi için topların olduğu binayı havaya uçurmak için bir plan yapar. Gece yarısı bu planını uygulmak üzere Seydiköy cephaneliğine gelen Cevdet’i ileride gizli bir şekilde Yunan Komutanı Filippos izlemektedir. Cevdet içeri girdiğinde son anda kendisini silahını doğrultmuş bir biçimde Yunanlı subayı fark eder. Planını uygulmaktan vazgeçen Cevdet cephanelik dışarı çıkar ve nöbet tutan askerlere motive edecek sözler sarf ettiği sırada O’nu izleyen Yunan Komutan Filippos şüphesinin boşuna olduğunu düşünerek Cevdet’i affeder.