(*Türker Küpcük)

     Cumhuriyet Halk Partisi’nde, son cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçiminin kaybedilmesinin ardından beklenen değişim nihayet 38.Olağan Kurultay ile yaşandı.

     Hiçbir şey olmamışçasına 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 seçiminden zafer çıkarmaya çalışanların ve bu kesime olanak yaratmayı sürdürenlerin devekuşu misali toprağa gömmüş olsalar da toplumdaki değişim 38. Kurultayını etkilemeyi başardı. Kendi yazdıkları delegeler dahi ikinci turda da olsa değişime destek oldular ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ve TBMM Grup Başkanı Manisa Milletvekili Özgür Özel’in başını çektiği değişim grubu CHP Genel Başkanlığı’nı aldı. Parti Meclisi (PM)’de üstünlüğü yakaladı.

     CHP’nin 8.Genel Başkanı olan Özgür Özel’in kurultay başarısında delege bazlı çalışmanın yanında kurultay salonunda yaptığı konuşmada etkili oldu. Nitekim bu etki önce ilk tur oylamasında, ardından da ikinci tur oylamasında etkisini açığa vurdu. Özgür Özel’in 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak belediye seçimleri dahil artık partisinin aday belirleme yöntemi olarak Ön Seçim uygulama sözü gerek kendisine destek veren delegeleri gerekse rakibi Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vermeyi gönlünden geçiren delegeler üzerinde büyük etki yaptı.

     Bu etkinin Özgür Özel yönetiminde ne derece etkili olacağını ise elbette zaman gösterecek. Oysa Kılıçdaroğlu’da ilk genel başkan seçildiğinde ön seçimle aday belirleyeceklerini ifade etse de uygulamada bunu hemen hemen hiç göstermedi. 2019 son yerel seçiminde bırakın büyükşehir belediye başkanı, ilçe belediye başkan adaylarını ön seçim ile belirlemeyi, belediye meclisi üyeleri bile genel merkez ataması ile belirlendi. Zaman zaman delegeler bazında yapılan eğilim yoklamaları, kontenjan fermuarı yöntemiyle zevahiri kurtarmaktan öteye geçemedi.

     Bilenler bilir, ancak biz bilmeyenler için ifade edelim; Ön Seçim demek, bir partinin (yada partilerin) Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından ilan edilen seçim takviminde aynı gün delege yada üyeler ile bir partinin adayını (belediye başkanını, belediye meclis üyesini, milletvekilini), Hakim nezaretinde (İlçe Seçim Kurulu, İl Seçim Kurulu) belirlediği seçimin adıdır. Ön seçim sandığında çıkan adayların listesi (itirazların kesinleşmesinin ardından) doğrudan o partinin o seçim bölgesinde adayı olarak gösterilmedir. Hakim nezaretinde yapılmayan hiçbir belirleme yöntemi ön seçim değildir. Bunun yanında partiler seçim takvimini ileri sürerek ve elini rahatlamak adında parti içinde yaptığı eğilim yoklaması yapabilme olanağına elbette sahipler. Ancak bu sonuçlar kesin değildir ve nihayetinde YSK’ya (İlçe Seçim Kurulu’na, İl Seçim Kurulu’na) seçimde hangi yöntem ile aday belirleyeceklerini bildirirken Merkez Yoklaması (Merkezi Atama) olarak bildirirler. Temayül yoklaması da aynı yöntem anlamındadır.

     CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kurultayda ifade ettiği Ön Seçim vaadi bu şekilde algılanmış ve parti kamuoyunda da geniş kabul görmüştür.

     CHP’nin özellikle ilçe belediye başkan adaylarının ve ilçe belediye meclis üyeleri adaylarını Hakim nezaretinde gerçekleşecek, o yörede partiye kayıtlı tüm seçmenlerin katılacağı Ön Seçim yöntemiyle belirlemesi yerel seçimlere daha güçlü girmesinin kapısını aralayacaktır. Bunun tersi (yada öteleyici) bir yaklaşım ise parti içinde ve parti seçmen tabanında büyük hayal kırıklığı yaratırken, böylesi bir durum yerel seçim sürecini olumsuz etkileyecektir.