Darıo Moreno, Tanju Okan, Ferdi Özbeğen; hiçbir zaman beyefendiliklerinden ödün vermemiş , tevazu sahibi, şahsına münhasır sesleriyle şarkıları yorumlayan, unutulmayan İzmirli sanatçılardır.

Sadece kulaklarımıza değil ruhlarımıza hitap ettiler. Onun için unutulmadılar, hâlâ dillerde söylenir durur şarkıları.

     Eşsiz yorumlarıyla şarkılara can kattılar notalara ruh verdiler . Böylece İcra ettikleri şarkıları ölümsüz kılanlardan oldular.

     Onların söylediği şarkılarla çakır keyif olup aşkın koynunda rüyalara daldık.

     Dilek taşının diplerinde oturup ağladık, mutluluktan haber bekledik.

     Denizi, mehtabı, meltemi, yakamozu, yıldızları bir başka sevdik.

Gurbetteki sevgilimizi andık, en güzel aşkı aradık, rüzgâr güldü halimize, mehtap ile dertleştik.

İçli bir keman sesinde nemlendi gözlerimiz, suskun kaldı dudaklarımız.

     Efkârımız birikip sığmayınca içimize Kordon Boyu, Agora, Fuar, Alsancak, Basmane,  Güzelyalı,    Asansör, Karşıyaka ‘da bulduk kendimizi. Zamana ve mekâna meydan okuduk.

     Hey gidi hey!

     İşte onlardan biri; İnce bıyıklı, geriye taranmış briyantinli saçları, neşeli, alaycı boş vermiş gülümsemesiyle İzmir aşığı ‘’DARİO MORENO’’ dur.

     Yaşamının büyük bir bölümünü İzmir ‘in Güzelyalı Asansör Sokağında geçirmiştir.

     Günümüzde ismi Güzelyalı  semtindeki  yaşadığı bu sokağa verilmiştir. Sizlerinde yolu bir gün  bu sokağa düşerse meltem esintileri arasında Darıo Moreno şarkılarının izini sürebilirsiniz.

     Yaz gecelerinde yakamozlar altında çokça söylenir ‘’Deniz ve Mehtap ‘’sarkışı.

     Deniz ve mehtap sordular seni neredesin?
     Nasıl derim terk etti
     Bırakıp beni gitti
     Anladılar ki aşkımız bitti

     Alay ettiler benle hep
     Sen oldun bunlara bak sebep
     Mehtap dedi: "Gördüm ah onu"
     "Belinde erkek kolu"

     Deniz güldü hâlime
     Bir avuç su verdi elime
     "Biterse gözyaşın al" dedi
     "Doldur tekrar yerine"

     İzmir’in Alsancak semtinde doğan, beyaz piyanosu, yüzündeki tebessümü, haza(*) beyefendi duruşuyla, seslendirdi tüm şarkılarını ‘Ferdi Özbeğen’.

     Efkârlı anlarımızda mutluluğu, vefayı, şefkati dilek taşlarına sordu , kandiller yaktı  bizim için.

     Gözümde canlanır koskoca mazi
     Sevgilim nerede ben neredeyim
     Suçumuz neydi ki ayrıldık böyle
     Kaybolmuş benliğim bak ne haldeyim

     Efkârım birikti sığmaz içime
     Bin sitem etsem de azdır kadere
     Gülmeyi unutan yaşlı gözlere
     Mutluluktan haber ver dilek taşı

     Ferdi Özbeğen ile özdeşleşmiş şarkıdır ‘’Gündüzüm seninle gecem seninle’’

     Gündüzüm seninle
     Gecem seninle
     Beyhude geçti bu
     Ömrüm derdinle

     Aşkını bir sır gibi
     Senelerdir sakladım
     Geceleri rüyada
     İsmini sayıkladım  

     Ferdi Özbeğen şarkıları kim bilir kaç uykusuz gecemize ortak olup yorgun gönüllere teselli vermiştir.  

     İzmir Urla deyince Tanju Okan; Tanju Okan deyince Urla gelir.

     Artistik, karizmatik duruşu, bariton duygusal sesiyle adeta tek kişilik tiyatro sahneler gibi söyler şarkılarını.

     Notalar üstü icra eder sanatını.  Şarkı ne anlatıyorsa onu yaşar, yaşatır.’’ Kadınım ‘’şarkısını dinlerken sarhoş olur kendinden geçer insan.

     Eşyalar toplanmış seninle birlikte
     Anılar saçılmış odaya her yere
     Sevdiğim o koku yok artık bu evde

     Kıyıda köşede gülüşün kaybolmuş
     Ne olur terk etme yalnızlık çok acı
     Bu renksiz dünyayı sevmiştik birlikte
     Sen kadınım

     Bazen aşk acısı öyle ağır gelir taşıyamaz olup unutmak isteriz her şeyi işte o an imdada yetişir yine bir Tanju Okan şarkısı.

     Öyle sarhoş olsam ki
     Bir an seni unutsam
     Unutsam bugünleri
     Yarınları unutsam

     Öyle sarhoş olsam ki
     Bir daha ayılmasam
     Her şey bir rüya olsa
     Unutarak uyansam

     Ah! Bu şarkıların gözü kör olsun. Hala o şarkılarla yaşarız eski günleri.

     Bir nesil bu şarkılarla yaşıyor gençliğini, aşklarını, hatıralarını, baharlarını yeni baştan.

     Darıo Moreno, Ferdi Özbeğen, Tanju Okan hiç unutulmayacak ömürler boyu sürecek bir şarkısınız.

     Ruhunuz şad olsun.

     Esen kalınız…

     (*)haza: eksiksiz, kusursuz, noksansız.