THE MOTORCYCLE DIARIES

Temmuz ayında duruma özel bir film önermek istedim sizlere. 26 Temmuz Harekatıyla başlayan Küba Devrimi’nin önemli liderlerinden biri olan Che Guevara’nın daha henüz “Che” olmadan önceki halini, büyük gerilla Che Guevara’nın tohumlarının nasıl atıldığını anlatıyor bize Türkçe adıyla “Motosiklet Günlüğü” filmi.

Che’nin henüz siyasi bir kimliğe dönüşmeden önce, daha bir tıp öğrencisiyken, arkadaşı Alberto ile bir motosikletin üstünde Güney Amerika’ya çıktıkları yolculuğu anlatan biyografik bir yol filmi. İkilinin yol boyunca tuttuğu günlüklerden senaryoya dönüştürülmüş olan Motosiklet Günlüğü, ilk gösterimini 2004 yılında Sundance film festivalinde yapmıştır. Burada adı duyulduktan sonra da birçok önemli festivallere gitmiş ve ödüller toplamıştır.

Filmin dili İspanyolcadır . Che’yi canlandıran Gael García Bernal’i Paramparça Aşklar Köpekler ve Babil gibi filmlerden tanıyabilirsiniz. Öte yandan Alberto’yu canlandıran Rodrigo de la Serna’yı  ise Netflix’in ünlü İspanyol yapımı La Casa de Papel dizisindeki Palermo rolünden tanıyabilirsiniz.

Motosiklet Günlüğü, Amerika’nın dört bir yanına yayılmış Latin yerlileri ve çektikleri zorluklar için belgesel niteliğinde.

Che filmin ilk başlarında henüz 24 yaşında orta sınıf bir Arjantin ailesinin tıp okuyan oğluyken arkadaşı Alberto ile çıktıkları güney Amerika gezisinden döndüğünde sosyal bilinçlenmeyi yaşar. Ve bu sayede Arjantinli Ernesto dan sosyalist bir gerillaya dönüşür.

Yolculuklarının ilk başında ikili motorlarından tamamen vazgeçene kadar etrafındakilerin pek farkında değillerdi. Kızları ve eğlenceyi seven, birer göçebe olarak uğradıkları her yerde farklı üçkağıtlarla insanları kandırıp onlardan yararlanan iki delikanlıydılar. Kendilerine yemek, kalacak yer sağladılar, motorlarını tamir ettirdiler. Filmin ilerleyen dakikalarında sürekli sorun çıkaran motorları bir daha tamir edilmemek üzere bozulduğundaysa ikili yolculuklarına yürüyerek devam etmeye başladılar. Filmi iki yarıya ayırabilirsek motoru geride bıraktıkları kısım birinci bölümün sonu olurdu.

Filmin, Alberto ve Ernesto ikilisi için dönüm noktası olan kısmı ise madende çalışmak için ailesini bırakıp gelen çiftle tanışmalarıydı. Bu yerli komünist çiftle yaptıkları konuşmayla ikili derinden etkilendiler. Amerika’nın yerliler üzerinde kurduğu egemenliğe şahit oldular.  Ve hatta sonradan öğrendiğimize göre Ernesto açlıktan ölse bile harcamayacağına söz verdiği, sevgilisinden aldığı parayı bu çifte bırakmıştır.

Adaletsizlikle en sert şekilde burada karşı karşıya geldikten sonra ikili bir farkındalık kazanmaya başlar. Ve yolculuklarının devamında da yerlilerle konuşmalarını görürüz. Daha sonrasında Lima’ya vardıklarında, burada Hugo Pesce’yi görmeye giderler. Che’nin sosyal bilinçlenme sürecinde burada öğrendiği bilgiler ve okuduğu kitapların da çok önemli olduğunu görüyoruz.  Buradan sonra San Pablo’ya giden ikili, cüzzamlı yerlilere yardım için orada üç hafta kalırlar. Bu üç hafta içinde Che artık eşitsizliğin ve ayrımcılığın tamamen farkına varmış ve hatta bunun için ufak adımlar atmaya başlamıştır. Doğum gününde yaptığı konuşmada Latin Amerika’nın bölünmesinin tamamen hayali olduğuna inandığından bahsetmiş ve ilk siyasi konuşmasını yapmıştır. Daha sonrasında doğum gününü yerlilerle kutlamak isteyen Che, yerlileri , doktor ve rahibelerden ayıran nehre girip yerlilerin yanına yüzer. Che kendi dönüşümünü gerçekleştirmeye başlamıştır, artık 24 yaşındaki Ernesto değildir, Che “eldivenini çıkarmıştır.”

Filmde “El Che” ye dönüşmüş halini göremesek de bu değişimin kıvılcımının çıktığı dönemi görebiliyoruz.

Duru ve güzel oyunculukları ve buna eş sinematografisiyle izlenmeye değer bir film Motosiklet Günlükleri. Sonunda gösterilen gerçek görseller ve verilen bilgilerle de film bittiğinde tüyleriniz diken diken olacak!