“Kahraman Ordumuza”, İstiklal Marşı'nın kabulünün 100.Yılı!
Yerel Haberci
Hava Durumu
Arşiv
Gazete Manşetleri
RSS Beslemeleri
Linkler
// echo $giris_bas;
AnaSayfam Yap
Sık Kullanlanlara Ekle
Bize Ulaşın
Ana Sayfa
Foto Galeri
Video Galeri
Linkler

“Kahraman Ordumuza”, İstiklal Marşı'nın kabulünün 100.Yılı!

Facebook'ta paylaş
11/05/2021 , 14:30:03 Hit: 523

Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın. Yazmak için o günleri yaşamak lazım ve onu artık ben dahi yazamam. Onun için milletimin bir daha o günleri görmesini istemem” der büyük şair Mehmet Akif Ersoy

Bundan tam 100 yıl önce, Meclis’te Maarif vekili Hamdullah Suphi tarafından okunurken İstiklal Marşımız, milletvekilleri Akif’in dizelerini gözyaşları ile ayakta dinliyorlardı. Büyük şair Mehmet Akif ise mahcubiyet duygusundan Meclis salonun dışında bulunuyordu.

23 Nisan 1920’ de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldığında ülke topraklarının büyük bir bölümü işgal altındaydı. Ankara düzenli bir ordu kurma çalışmaları içindeydi. İstanbul Hükümeti Mondros Ateşkes hükümleri gereğince orduyu terhis etmiş, yeni bir ordu kurma çalışmalarında ise sayısız güçlüklerle karşılaşmıştı.

Meclis hükümeti yeni bir ordu kurarken bu orduyu ayakta tutacak, ona moral verecek güçleri de harekete geçirmesi gerekiyordu. Yayınlanan gazeteler halkı işgal güçlerine karşı direnmeye, birlik olmaya, cesaret vermeye uğraşmakta, gazete ve dergilerden önemli miktarları hükümet tarafından satın alınarak cephelere yönlendirilmekte, mitingler düzenlemekte ve camilerde vaazlar verilmekteydi.

En büyük Milli Mücadele kahramanlarından biri olan Mehmet Akif Ersoy da hem İstanbul’da bulunduğu sürede hem de Anadolu’ya geçtikten sonra vatanın her türlü işgal ve baskıdan kurtulması için çalışmış Mutafa Kemal Paşa’nın talepleri doğrultusunda Anadolu’nun çeşitli vilayetlerinde halkın oyuna gelmemesi için çeşitli vaaz ve nasihatlerde bulunmuştu. Burdur milletvekili sıfatı ile 1. Meclis’in çalışmalarına katkıda bulunan Mehmet Akif başyazarlığını yaptığı Sebilürreşad Gazete’sinde yazdığı şiir ve makaleleri ile Milli Mücadele’ye tam destek vermişti.

Ülke bu durumdayken Türk ordusunun sadece silaha ve cephaneye değil, gelecekle ilgili ümitlerini canlı tutacak manevi desteğe de ihtiyacı olduğunu derinden hisseden Garp Cephesi kuzey kısmının kumandanı Miralay İsmet Bey, Maarif Vekâleti’ni bu şartlarda ziyaret etmişti.

İsmet Bey’in ziyaretinden kısa bir süre sonra, devrin şairleri Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde “Türk şairlerinin nazar-ı dikkatine. Maarif Vekâleti’nden” başlıklı bir yarışma duyurusu gördüler. Bu bir milli marş yarışmasıydı; şiirlerin Maarif Vekâleti’nce teşkil edilecek bir edebi kurul tarafından değerlendirileceği ve kazanan şaire beş yüz lira ödül verileceği bildiriliyordu.

Yarışmanın tek şartı, gönderilecek şiirlerin Millî Mücadele ruhunu ifade etmesiydi. Beste yarışması daha sonra açılacak ve bu yarışmayı kazanan besteciye de beş yüz lira verilecekti.

Fakat bu kadar önemli şiirleri olan şair, canını dişine takmış bir milletin ruhunu yansıtacak marşı, para karşılığı yazılmasını hoş görmediği için yarışmaya katılmadı.

Duyurulan bu yarışmaya 724 şiir katıldı. Bunlardan 6 tanesi seçilip tekrar değerlendirilse de hiçbiri milli mücadele ruhunu yansıtmadığı için beğenilmedi. Bunun üzerine Mehmet Akif çok yakın arkadaşı Hasan Basri (Çantay) tarafından, İstiklâl Marşı’nı yazması için ikna edilmeye çalışıldı. Para ödülünü kabul etmeme karşılığında Taceddin Dergâhı’na kapanarak şiirini yazmaya koyulan Akif,  48 saatte marşı tamamladı. (Akif daha sonra ödül olarak verilen 500 lirayı Hilal-i Ahmer bünyesinde, kadın ve çocuklara iş öğreten ve cepheye elbise diken Dar'ül Mesai vakfına bağışladı.)

1 Mart 1921 günü Meclis oturumunda dönemin Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi (Tanrıöver), kürsüde Akif’in yazdığı şiiri okudu. Seçim için son sözün Meclis’e ait olduğunu söyledi Suphi Bey. Tam 12 gün sonra, 12 Mart 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi yeniden toplandı. Yapılan seçimde Akif’in 20 Şubat 1921’de yazdığı ve “Kahraman Ordumuza” başlığını taşıyan şiiri, büyük çoğunluk tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisinde İstiklal Marşı olarak kabul edildi.

Marşın kabulünden sonra Maarif Vekili bu kez beste yarışması açtı. 24 müzisyenin katıldığı yarışmanın sonuçlanması savaş yüzünden gecikti. Bakanlık, 1924 yılında oluşturulan özel bir komisyonun Ali Rıfat’ın (Çağatay'ın) bestesini  “İstiklal Marşı” olarak belirlediğini duyurdu. Ali Rıfat'ın bestesi Türk müziğinin etkisi altında olduğu gerekçesiyle 1930 yılında alınan karar uyarınca Osman Zeki Beyin  (Üngör'ün) bestesi İstiklal Marşı'na uygun bulundu.

 

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;

O benimdir, o benim milletimindir ancak.

 

Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl!

Kahraman ırkıma bir gül… ne bu şiddet bu celâl?

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl,

Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl.

 

Al Yıldızlı sancak her daim gökyüzünde dalgalanacak.  Kimse unutmasın ki ezelden beri hür yaşamış bir milletin yolu “Ya istiklal ya ölüm"dür.

Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Mehmet Akif Ersoy, Osman Zeki Üngör ve tüm şehitlerimize minnet ve rahmetle...

İstiklal Marşı’mızın 100. Yılı kutlu olsun…

 

 

 

 

 

 

 

Henüz Yorum Yapılmamış. İlk Yorumu Siz Yapmak İstermisiniz ?


Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
18/03/2024 , 11:13:17 Hit: 523
SİYASET
17/03/2024 , 11:10:47 Hit: 523
SİYASET
16/03/2024 , 18:21:50 Hit: 523
SİYASET
16/03/2024 , 10:21:00 Hit: 523
GAZİEMİR
16/03/2024 , 09:30:00 Hit: 523
SİYASET
15/03/2024 , 12:31:36 Hit: 523
SİYASET
 
Köşe Yazarları
Köşe Yazarları
Editörün Seçtikleri
Gaziemir'den Tüm Dünyaya Yerel Haberler. Bizi Aşağıdaki Sosyal Medya Hesaplarından Takip Edebilirsiniz.
Bizi Takip Edin