Günümüz aileler ve   gençlerine musallat olan aktif iletişim yeteneğinin kaybolması ,akıllı telefonlar ve sosyal medyaya fazlaca ayırlan vakit de bunun sebeblerinden..

      İletişim bir akarsudur, kişi iletişim içinde oldukça bir çağlayan gibi yaşama sevinci ile dolar çevresindekilerin ruhunu okşar .

İletişim yeteneğini kaybetmiş kimseler bunaltı kaynağıdır ,yanında canınız  sıkılır ne diyeceğimizi bilemezsiniz.

       Aktif iletişim yeteneği çocukluk yıllarında edinilir ömür boyu kullanılır.

      Çocuk kendisini dinleyen bir ebeveynin yanında ise  kendini ifade etmenin keyfini çıkarır.

       İlgisiz biçimde  dinlenilen konuştukça sözü kesilen, her söylediğine bir eleştiri getirilen çocuklar bir süre sonra konuşmamaya başlar böylesi kişiler için iletişim bir hayat tarzı değil bir mecburiyetin yerine gelmesidir adeta.

        Aktif iletişim yeteneğini yitirmiş kişiler genelde anlaşılmadıklarından şikayetçidir.

         Halbuki anlaşılmak ancak kendini ifade etmekle mümkündür, böylesi kişiler söylemeden anlaşılmak ister.

Kendini ifade edemeyen kişiler bir süre sonra kendi kendine konuşmaya başlar kimi zaman yolda yürürken kimi zaman işini yaparken kendi kendine konuşmaktan yorulmaya başladığında da  bunalıma girmeye başlar.İletişim insanı depresyondan koruyan kalkandır.

      Pekala ne oluyor da iletişim aile içinde kesiliyor çocuklar dinlenmiyor eşlerde birbiri ile konuşamıyor araştırmalara göre TV internet sosyal medya ağları akıllı telefonlar aktif iletişim becerisini pasife çeviren en büyük zarar vericilerdir.

        Nitelikli beraberliğe yani 'anda olmaya' ihtiyacımız var,birbirimizin gözlerine bakmalı yaşam enerjimizi harekete geçirmeli , fikri dağınıklıktan kurtulup birbirimize  değer vermeliyiz.