Dumlupınar geldik sana
Yüz sürmeye toprağına
Dumlupınar Dumlupınar
Ne de şirin bağların var
Ey gelincik nedir tasan
Sevgilinden ırak mısın
Şehitlerin al kanından
Yaratılmış bayrak mısın
Dumlupınar suyun kevser
Armağanın büyük zafer
Dumlupınar Dumlupınar
Bugün herkes seni arar
"Tutsak olmak istemeyen bir ulusu; esareti altında tutmayı başarabilecek kadar güçlü zorbalar,artık dünya üzerinde kalmayacaktır. Türk Ulusu burada kazandığı zaferle,gösterdiği direniş ve irade ile bu gerçeği tarihin sinesine çelik kalemle yazmış bulunuyor…Türk Yurdu’nu ele geçirmek fikrini, Türk'ü tutsak etme sefilliğini kitlesel amaç haline getirenlerin,hak ettikleri son dan kurtulamadıklarını burada gözlerimizle gördük..Bir devleti ele geçirmek, o devlette yaşayanlara egemen olmak için yeterli değildir.
Bir Ulusun ruhu ele geçirilmedikçe, bir ulusun yaşama isteği gevşeyip kırılmadıkça,o ulusa boyunduruk vurulamaz. Yüzyılların yarattığı ulusal inanca, güçlü ve sürekli ulusal dayanışa hiç bir güç karşı duramaz..
Afyonkarahisar - Dumlupınar Meydan Savaşı ve bu onurlu savaşımızın son parçası 30 Ağustos; çok parlak zaferlerle dolu, Türk Tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir. Burada kazanılan zafer kadar kati sonuçlu,sadece bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir yön vermede bu kadar etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum.
Açıktır ki, yeni Türk Devleti'nin, genç Cumhuriyeti'nin temeli burada sağlamlaştırıldı; ölümsüz yaşamı burada taçlandırıldı.
Bu alanda akan Türk kanları, bu semalarda uçuşan şehit ruhları, devletimizin, cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır. Burada temelini attığımız anıt, Türk Yurdu'na göz dikenlere, Türk'ün 30 Ağustos günündeki ateşini, süngüsünü, hücumunu, güç ve kararlılığındaki kesinliği ve keskinliği hatırlatacaktır.
Ulusal egemenlik öyle bir Işıktır ki, onun karşısında zincirler erir, tahtlar taçlar yanar,yok olur.Ulusların tutsaklığı üzerine oturtulmuş devletler her yerde er geç yıkılacaklardır.
Avrupa'nın ortasından, Doğu'nun öbür ucundaki binlerce yıllık Devletlere bakacak olursak, Osmanlı İmparatorluğu'nun kaderini daha iyi anlarız. Yüzyıllardan beri Türkiye'yi yönetenler, çok şeyler düşünmüşler,ancak bir tek şeyi düşünmemişlerdir; Türk Yurdu'nun, Türk Ulusu'nun uğradığı zararları!
Bundan sonra ancak bir tek davranışla yola gideceğiz: Türkiye'de Türk'ten başka bir şey düşünmemek!
Bunca acılara katlanıp yıkımlara uğradıktan sonra, Türk artık öğrenmiştir ki, bu yurdu yeniden kurmak ve orada mutlu ve özgür yaşayabilmek için istiklali hiç elden bırakmamak ve evlatlarını Cumhuriyet Bayrağı altında, örgütlü ve bilinçli bulundurmak şarttır. Refah ve huzura ancak bu davranışla ulaşabiliriz.
Ulusumuzdaki güçlü karakter, sarsılmaz inanç, ateşli milliyetçilik; iktisadi gelişmeyle gerektiği gibi güçlendirilmelidir. İktisaden zayıf bir bünye, yoksulluktan, sefaletten kurtulamaz. Bu gün, insanca yaşamanın koşulları bütün kesinliğiyle ortaya çıkmıştır. Bu şartlara aykırı davranışla, artık doğruluk, iyilik ve inanç ilkeleri sayılamaz. Gerçek belirdi mi, yalan ortadan kalkar.
Akıla aykırı şeyler kafalardan çıkmalıdır. Her türlü yükselme ve gelişmeye istekli ulusumuzun sosyal devrim adımlarını kesmek, küçültmek isteyenler ve engeller ortadan kaldırılmalıdır.
Son sözlerimi, yalnızca ülkemizin gençlerine yöneltmek istiyorum…
Gençler; geleceğe güvenimizi güçlendiren ve sürdüren sizlersiniz. Siz almakta olduğunuz eğitimle, bilgiyle, insanlıktaki üstün niteliklerin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli örneği olacaksınız.
Ey yükselen yeni nesil!
Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, O'nu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz…”
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
30 Ağustos 1924 Dumlupınar / Kütahya
Henüz Yorum Yapılmamış. İlk Yorumu Siz Yapmak İstermisiniz ?