Çalıkuşu Parkı; İzmir’ in Bozyaka semtinde SSK Bozyaka Hastanesi’nin hemen üstünde Kilimcitepe Camii’nin yanında bir tepe üstünde bulunmaktadır.
Parkın içinde bulunan taş ev, bir yönüyle parka değer ve anlam katmaktadır.
Türk Edebiyatı’nın en çok okunan romanlarından Reşat Nuri Güntekin’ in ölümsüz eseri Çalıkuşu romanını çoğunuz okumuşsunuzdur.
Bu eseri okumayanların ekranlarda yayınlanan dizilerini ilgiyle seyrettiklerini düşünüyorum.
En son Fahriye Evcen (Feride) ve Burak Özçivit ‘in (Kamran) başrollerini paylaştığı yönetmenliğini Çağan Irmak’ın üstlendiği Çalıkuşu romanından uyarlanan dizi, televizyon ekranlarında yayınlanmış. Feride ve Kamran’ın aşkını, öğretmen olarak Anadolu’nun geri kalmış yerlerine atanan, cehaletle mücadele elen Feride Öğretmen’ in hayat hikayesi büyük bir beğeni ile ekranlarda takip edilmişti.
Reşat Nuri, İzmir’de eğitim gördüğü yıllarda Bozyaka Kilimcitepe’de bulunan bu bağ evinde kalmış; “Çalıkuşu” romanını 1922 yılında burada kaleme almıştır.
İzmir Kilimci tepe’de bulunan bu bağ evi aslına uygun olarak restore edilerek, bugün Çocuk Kütüphanesi’ne dönüştürülerek, etrafı park olarak düzenlenmiş ve ‘’Çalıkuşu Parkı’’ olarak adlandırılmıştır.
Çalıkuşu Parkına, fotoğraf çekimi yapmaya gittiğinde tesadüfen çocukluğu, gençliği bu evde geçmiş olan Bozyaka’nın bu semtine adını veren Kilimtepe ailesinden Vehbi Kilimtepe ve 85 yaşındaki babası Mehmet Rıfat Kilimtepe ile tanışma imkanı buldum.
Bu bağ evinde Kilimtepe Ailesi senelerce ikametgâh etmiş. Evin geçmişi, yaşanmışlıkları hakkında birçok değerli bilgiyi, tarihi fotoğrafları benimle paylaştılar,kendilerine çok teşekkür ederim.
Kilimtepe Ailesi, araziyi devlete vererek bu evin çocuk kütüphanesine, etrafının da parka dönüştürülmesinde büyük katkısı olmuş.
Kilimtepe Ailesi’nin, buraya yerleşmelerinin çok ilginç, bir o kadar da şaşırtıcı olan hikayesini benimle paylaştılar.
Kilimtepe Ailesi’nin büyükleri, dedeleri İzmir’e geldiklerinde, bu bölgenin muhtelif yerlerine astıkları kuzu ciğerlerini, gün ve gün takip ederek, hangi ciğerin daha taze kalacağına bakmışlar.
Bugünkü adıyla Kilimcitepe denilen yere astıkları kuzu ciğerin bozulmadan tazeliğini koruduğunu görüp. Bu havadar tepeye bir bağ evi yaparak yerleşmeye karar verirler. O günden günümüze kadar Kilimtepe Ailesi burada ikametgâh etmektedir.
Baba Mehmet Rıfat Kilimtepe, yıllarca bağ bahçe işleri ile uğramış, sütçülük yapmış, Çeşme’nin Sakız koyunlarının yetiştiriciliğini yapmış. Üç dört yıl kadar da kara düzen şeklinde üretip ‘Çağlar’ adını verdiği gazozu eşek sırtında satarak ailesinin rızkını temin etmiş.
Dede Vehbi Bey, (*) rahvan atlara meraklı, ata iyi binen bir biniciymiş. O zamanlar bu bağlık, bostanlık yerde bir mescit olmadığı için Dede Vehbi Bey’in eniştesi ağaç tepelerinde ezan okur, o sessizlikte eniştenin gür ezan sesiyle irkilen atın rahvan yürüyüşü bozulur. İyi binici olan dede Vehbi Bey’de, bu duruma çok bozulurmuş.
En sonunda atın rahvan yürüyüşü bozulmasın diye eniştesi ile birlikte arazilerinin bir bölümüne mescit yaparlar. Halen ayakta kalan bu mescit “Kilimcitepe Camii” olarak hizmet vermektedir..
Oğul Vehbi Kilimtepe,ani şaşırtıcı manevralarıyla havada yekpare halinde uçan sığırcık sürülerini, kuşların kışın donmaması için yaptığı kuş yuvalarını, ağaçtan ağaca atladığı günleri büyük bir keyifle anlattı.
Kilimtepe Ailesi’nin tek isteği bu parka bir mobese kamerası takılarak daha güvenli hale getirilmesi.
Bozyaka, Kilimcitepe Çalıkuşu Parkı’nın içinde bulunan Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu ve Dudaktan Kalbe romanlarını yazdığı, günümüzde çocuk kütüphanesi olarak hizmet veren bu evi ziyaret etmeniz, parkında oturarak havasını solumanız , ruhlarınızı ve bedenlerinizi dinlendireceği kanaatindeyim.
Aynı zamanda Çalıkuşu romanı Mustafa Kemal Atatürk’ün de başucu kitaplarından biridir.
Mustafa Kemal Atatürk, Çalıkuşu romanını ilk defa Büyük Taarruz öncesi cephede okumuş ve çok beğenmiştir.
Mustafa Kemal, Büyük Taarruz öncesi Akşehir’de ki evinde dinlenirken okumaya başladığı Çalıkuşu için “Biliyor musunuz, gece Reşat Nuri Bey’in Çalıkuşu romanını okumaya başladım. Çok beğendim. İhmal edilmiş Anadolu’yu ve genç bir hanım öğretmenin yaşadığı zorlukları ne güzel anlatmış ” demiştir.
22 Ağustos 1922 Çarşamba;
Yine Yunanlıları şaşırtmak için Kocaeli Grup Kumandanlığı yöredeki Yunan birliklerine hücüm ediyor. Mustafa Kemal, Akşehir’de, askeri çalışmalarından kalan zamanında Reşat Nuri’nin Çalıkuşu romanını okuyor, çok sevdiğini belirterek çevresini de okuyun diye söylüyor. (*Ama Hangi Atatürk , Taha Akyol, sayfa 336)
Mustafa Kemal, Reşat Nuri’nin gözlemlerinden çok etkilenmiş defalarca Çalıkuşu romanını okumuştur.
Mustafa Kemal, ateş hattında bile öğretmenlerin ve Türk Kadını’nın, cumhuriyetin kurulmasında, yükseltilmesinde, cehaletin kırılıp muasır medeniyet seviyesine ulaşılmasında mihenk taşı olduğunu düşünüyor. Feride öğretmenlerin Anadolu’yu bilgileri donanımları ile aydınlatacağına inanıyordu.
Yorulmadan, bıkmadan aydınlık meşalesini ellerinde taşıyan tüm öğretmenlerimizin; 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü gönülden kutlarım.
Esen kalınız..
(*)Rahvan: Atın bir koşma şekli.