YOL / Ahmet Seyrek
Yerel Haberci
Hava Durumu
Arşiv
Gazete Manşetleri
RSS Beslemeleri
Linkler
// echo $giris_bas;
AnaSayfam Yap
Sık Kullanlanlara Ekle
Bize Ulaşın
Ana Sayfa
Foto Galeri
Video Galeri
Linkler

YOL / Ahmet Seyrek

Facebook'ta paylaş
11/05/2021 , 14:36:37 Hit: 444

Limanda demir atmış bekleyen teknem bir yıl önce Yerel Haberci Dergisi rotası ile denize açılmış oldu. Yerel Haberci Dergisi okuyucuları ile bir yıldır Ege Denizi'nin maviliğinde yol almaya, bu yola ait bütün yaşanmışlıkları seyir defterine not düşmeye devam ediyoruz.

Ege mavisine düşen parıltıları, yakamozları, yıldızları birlikte topladığımız okurlarımıza ve bana can yoldaşlığı yapan sevgili eşime, bu rotayı çizen editörümüz Türker Küpcük ve arkadaşım Hüsnü Can'a çok teşekkür ederim.

Rota, yolcu, yolculuk demişken bu ayın yazı konusu''yol'' karşımıza çıkıverdi.

Yol, içinde bir çok duyguyu, düşünceyi barındıran felsefede , edebiyatta ve sanatın bir çok alanında kullanılan üzerinde çeşitli fikirler beyan edilen çokça da benzetme ve kıyaslamalarda kullanılan sıra dışı bir kavram olmuştur.

Birçok zaman gurbeti, sabrı, umudu, yaşamı, hasreti, kaçışı,sonsuzluğu yol kavramı ile açıklamaya çalışırız.

Yolların bizlere ne getirip ne götüreceğini, yolların nereye çıkacağını ,yollarda neler bulacağımızı neleri kaybedeceğimizi bilemeyiz, kestiremeyiz. Belki de yolu bu kadar gizemli çekici yapan içindeki çeşitlilikler, bilinmezliklerdir.

Tek başına yol bir şey ifade etmeyebilir. Yolu bütünleyen anlamlı kılan yol üzerinde olan yolcudur.

Yolcu çok çeşitli amaçlarla yola koyulur. Her yolcu kendi çekerine göre yollar bulur, izler sürer.

Sevdaya düşünce yolumuz, gelenden geçenden nazlı yar sorulur, yolumuz gurbete düşerse sıla özlemi ile yanar tutuşulur, ayırınca yollar sevdiklerimizden seher yellerinden medet umulur, yol yorgunluğunu bir han köşesinde yere serdiğimiz bir döşekte atılır, merak ettiğimiz yollar fallarda aranır, yolda bir dost aranır durulur, olmazların yükü yollara yüklenir, çekilir yol kenarına alem seyredilir, gönüllere giden gizli yolların sırrına mahzar olmaya çalışılır, kuş uçmaz kervan geçmez yollarda oyalanılınır, dağ yolları aşılır ovada şaşılır , Hz. İsmail misali sevda yolunun kurbanı olunur, Hz. Yusuf gibi sabır eder Mısır' a varılır, muratlara kavuşulur, velhasılıkelam her yolcu yoldan bahtına düşeni alır karınca kararınca.

Tasavvufi düşüncede yol, insanın hakka yürüyüşüdür. İnsan, dünyada gurbettedir, gurbet yolunun yolcusudur.

Bu olguyu Şair Kemalettin Kamu, ''ben gurbette değilem, gurbet benim içinde'' dizeleri ile çok güzel betimlemiştir.

Bu düşünceye göre ölümde vuslata ermek için yapılan bir yolculuktur. Onun için ölüm yerine çoğu zaman seyir, sefer kelimeleri kullanılmıştır.

Yahya Kemal Beyatlı'nın; ''Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden/Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden''dediği dize gibi.

Yollar çoğu zaman zorluklarla, meşakkatlerle, tuzaklarla doludur. Tek başımıza zorluları aşamaz, meşakkatlere göğüs geremez, tuzakları göremeyiz. Bu sebeple sevebileceğimiz, güveneceğimiz, huyumuza suyumuza göre bir yoldaş, bir arkadaş, bir mürşit arar dururuz. Yoldaş bulmak söylendiği gibi kolay değil zordur elbet, çoğu zamanda bir yoldaş bulamadan gün akşam oluverir.

Beyaz perdeye aktarılan yol hikayeleri de sıra dışı, sürükleyici, öğretici yönüyle hep ilgimizi çeker.

Açık hava cezaevinden bayram iznine ayrılan beş mahkumun hikayesini anlatan '' Yol '', bir hapishane görevlisi ile bir mahkumun hikayesini anlatan'' Yeşil Yol '', ağabey ve takıntılı bir kardeşin yolda geçen hikayesini anlatan'' Yağmur Adam '' filmleri hemen aklımıza geliveren filmlerdendir.

Yolcudan dolayı yolun görecelik özelliği bulunur. Kimisine göre bitmek bilmeyen yollar kimisine göre de göz açıp kapayıncaya kadar gelir geçer.

Bir gün, bir yolcu yol kenarında oturmuş olan bir ihtiyara “Şu yukarı köye ne kadar bir zamanda varabilirim?'' diye sorar. Sorar sormasına da cevabını alamaz. İhtiyar taş kesilmiş öylece oturur . . Yolcu, söylene söylene koyulur yoluna. Üç beş adım attıktan sonra ihtiyarın arkasından seslendiğini duyar. İhtiyar, “güneş beş mızrak kadar yükseldiğinde o köye varırsın''
Yolcu, şaşkın bakışlarla ihtiyarın yüzüne baka kalır .
Az evvel sualine taş kesilen ihtiyarın dilinden bilgece sözler dökülüverir.
''Ey oğul ! sualine cevap vermeden önce yürüyüşünü görmem tartmam gerek idi. Susmam ondan gayrı bir şey değildi, şimdi ırak yakın deme var git menziline yolun, bahtın açık ola.'’

Eeeee! ihtiyar bilge söyler doğruyu. Hayat yürüyüşümüze göre ıraklar yakın,yakınlar ırak oluverir.

Asıl olan biz yolcuların ne kadar yol aldığı değil; yol üzerinde olduğunu idrak edebilen bir yolcu olarak , hayat heybesine koyduğumuz değerler, yolda bıraktığımız izlerdir.

Ya yürür yürür bir arpa boyu yol alır ya da atacağımız küçük bir adımla insanoğluna büyük bir miras bırakabiliriz.

Sizlerle çıktığımız deniz mavisi yolculuğumuzda pruvamız neta, dümenimiz viya, denizlerimiz sakin ,seyir defterine yazacağımız güzel hikayelerimiz olsun. Yolumuz,bahtımız, gönlümüz açık ola..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Henüz Yorum Yapılmamış. İlk Yorumu Siz Yapmak İstermisiniz ?


Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
18/03/2024 , 11:13:17 Hit: 444
SİYASET
17/03/2024 , 11:10:47 Hit: 444
SİYASET
16/03/2024 , 18:21:50 Hit: 444
SİYASET
16/03/2024 , 10:21:00 Hit: 444
GAZİEMİR
16/03/2024 , 09:30:00 Hit: 444
SİYASET
15/03/2024 , 12:31:36 Hit: 444
SİYASET
 
Köşe Yazarları
Köşe Yazarları
Editörün Seçtikleri
Gaziemir'den Tüm Dünyaya Yerel Haberler. Bizi Aşağıdaki Sosyal Medya Hesaplarından Takip Edebilirsiniz.
Bizi Takip Edin