Otur sana anlatayım bir masalımı
Bazen gönlüm yaralı bazen sevdalı
Sana uzattığım bir gönül sargını
Kabul etsen de hoş, etmesen de bir hoş
Saadetti bizimki en iyi gönül ilacı
İster kaptır kendini istersen de 'acı'
Görmedim öylesi bir, tatlı mizacı
Sevsen de hoş, sevmesen de bir hoş
Müziği bize davet eder en güzel ışığı
Dinleyenler bayılıyor özündeki aşığı
Alamadım elindeki solgun sarmaşığı
Dersem de hoş, dermesem de hoş
Bizden geçmişse de gençliğin görmez barışı
Her yerden fışkıracak gönlümün şıvgınları
Ulaşamadık bir yürek kalmasın; gönlü karışığı
İyi etsem de hoş, etmesem de bir hoş
28 MART,2010 SAAT:02:52
...........
PENCEREM
Sizin pencerenizde
Kurumuş minik erik ağacının dallarında
Sabah mahmurluğuyla
Bir o yana bir bu yana
Hoplayıp zıplayan
Serçeler yoktur
Ve bu güzel dünyayı
İki pencere ile gösteren
Bir eviniz de belki…
***
Pencerenizde günün ilk ışıklarıyla
Şavkıyan kuşlar,
serçelerin zeytin ağacına konan sevinç gösterileri,
Yeni doğmuş kumruların
Ev ziyareti de yoktur
Muhtemelen…
***
Ne güzel aynı saatlerde
Ayrı sofralarda kahvaltı yapan dünya !
Ayrı hastalıklardan muzdarip olsak da hepimiz…
***
Şimdi horoz sesleri (bildiğimiz Türkçeyle üüüürü üüü yani)
Uyandırdı ve uyandıracak bizi
Çeşitli düşüncelerden…
***
Şimdi gerçekler kalıyor bize
Dünya gülümseyen yüzüyle “Günaydın” derken
Ben
Sevdiklerimle…
10.03.2019-SAAT: 10:36
....
Yağmurlar Yağdı Gözlerime
Yağmurlar yağdı gözlerime
Gönlüm,
rüzgarlarla savruldu bir ikindi vakti..
Gizlememiştim böyle bir sevdayı yüreğimde
Yağmurlar yağdı gözlerime
Oydu, beni sana getiren
Sicimine tutunup sana ulaştım bir akşam vakti..
Öylesine umuttu ki yakaladığım
Yağmuru da sen sanıp ona ağlamışım...
Sabah ebemkuşağı sarmış baktım sevdamızı
Onda sadece iki renk vardı:
Biri pembe biri beyaz
Yağmur dinmişti ama
Benim sevdam dinmedi…
“Haydi” dedim içimden “haydi”
Bir daha yaz, gönder
Öyle ya yağmurun elleri vardı..
Şimşeğin parlaklığı aldı çocukluğumu…
Gözlerimde ışıltın çakmak çakmaktı…
Yağmur yağmasa da
Sözlerim yağıyordu
İşte bu teselli bendeki çocuğu sana bağladı..
Umudum ; gözlerinin ışıltısında esrimiş
Rıhtımında yapayalnız beni bekliyordu
Yıllar sonra bunu anlamak
Beni bir kez daha sana bağlıyordu:
Gözlerim yağmurlarla ağlıyordu…
Yaz ,kış ,sonbahar,ilkbahar
Ağlıyorum her mevsim;
bize, geleceğimize
Geçen zaman = geçen biziz
Sakın ola dinmesini bekleme…
Sakın ola dinmesini bekleme…
1 MART 2010
.....
Kar
Kar önce bir beyaza düştü
Anlamadı rengini, kayboldu üşüdü
Kar sonra maviye düştü
Tadına varamadı mavi, kapattı kalbini
Mavi onu düşürdü.
Kar sonra bir yeşile düştü
Yeşil tutamadı onu kaydı üzerinden
Sonra kar
Kırmızı bir güle düştü
Dalga dalga uçuştu rüzgârla
Eridi minik bir çocuğun avuçlarında
Şimdi minik bir çocukta sıcak bir gülüştü.
Halide Edip Avcı
2019
Henüz Yorum Yapılmamış. İlk Yorumu Siz Yapmak İstermisiniz ?