18 Mart Şehitler ve Çanakkale Zaferi Haftası öncesinde Yerel Haberci İmtiyaz Sahibi Türker Küpcük şehit ateşinin düştüğü ailenin emekli kendi deyimiyle dönemsiz Özle Harekatçı Süleyman Yavaş’ın duygularını aldı.

Süleyman Yavaş vatani görev için özel harekata gittiğinde henüz 5aylık iken Furkan’ı annesinin kucağına bıraktığını paylaştı.

“Şehitler Tepesi hiçbir zaman boş kalmayacak”

Süleyman Yavaş, Furkan’ı ve arkadaşlarının gösterdiği kahramanlığı ve şehit oluşunu anlatırken oldukça duygulandı.

Şehit babası Furkan Yavaş ve arkadaşlarının mücadelesini ve şehit oluşunu anlattı. Şehitlere millet olarak daha çok değer vermek gerektiğinin altını çizdi.

Süleyman Yavaş konuşmasında şunları söyledi;

“Furkanımız bizim için çok değerliydi. Türk Milleti için çok değerliydi. İyi bir insandı. İyi bir savaşçıydı. Vatanına bağlı bir evlattı. Biz onu öyle yetiştirmiştik. Ama maalesef 24 Ağustos 2016’da başlayan Fırat Kalkanı Harekatı’nın başından, toprağa düşene kadar en öndeydi. Tırnaklarıyla bu harekatı yaptılar. Çünkü o zamanki fiziki ve elektronik şartlar buna müsaade etmedi. Fırat Kalkanı’nda 72 şehit verdik. Bunlardan bir tanesi de benim oğlum! Harekatın odak noktası olan Akil Dağı’nda şehit verdik. O gün çok güzel ısıtıyorlar Akil Dağı’nı! Gündüz saat 3’te bulundukları köyden kalkıyorlar akşam saat 5’ten 6’ya kadar sızma harekatı yapıyorlar. Gece yarısı çatışma başlıyor. Sabaha kadar çatışıyorlar. Çatışırken bu arada DEAŞ’ın bütün yuvalarını susturuyorlar. Ama en son 40 yıldır olmayan oluyor. Akil Dağı’na sis çöküyor. Kar yağıyor. Kendini hapseden bizlerin uyuyan hücre diye nitelediğimiz üç tane canlı bombalı araç bu ortamdan yaralanarak birliğin içine sızmaya çalışıyor. Furkan en önde olduğu için bombalı araç üç metreye kadar yaklaşıyor. Arkadaşlarını ‘bombalı araç’ diyerek bağırarak uyarıyor. O gün orada 16 şehit verdik. O anda Okan ile Furkan müdahale etmeseler oradaki şehit sayısı 200’ü aşacaktı! Kendilerini arkadaşları için feda ettiler. Furkanımızı oradan ancak sekiz gün sonra alabildik. Zor bir süreçti. Beklemek, belirsizlik zor bir süreç! O yüzden diyoruz ki bu vatanın gerçek sahipleri Şehitler! Şehitler Tepesi hiçbir zaman boş değil. Boş kalmadı, boşta kalmayacak! Çünkü coğrafya olarak hainle doluyuz! Bunları düşününce Şehitlerin kıymetini insanların, Türk Milleti’nin bir kat daha düşünerek onlara değer vererek unutmaması gerekiyor.”