Yaş 35!
Yerel Haberci
Hava Durumu
Arşiv
Gazete Manşetleri
RSS Beslemeleri
Linkler
// echo $giris_bas;
AnaSayfam Yap
Sık Kullanlanlara Ekle
Bize Ulaşın
Ana Sayfa
Foto Galeri
Video Galeri
Linkler

Yaş 35!

Facebook'ta paylaş
25/01/2019 , 21:41:47

    

     Tamam, tamam, yolun yarısı şiirini yazmayacağım şimdi size...

     Zaten yarısı mı sonu mu başı mı ben bile bilmiyorum.

     Yazımı tamamlayabilecek miyim? Yayınlanabilecek mi? Ya da sizler bunu okuyabilecek misiniz? Hiçbir şeyin garantisi olmadığı bu dünyada bugünümü kaliteli yaşamaya çalışıyorum. Hepsi bu! 

     Geçmişte yaşadığım her olay bugünüme, yarınıma ışık tutacak iyi ve kötü tecrübeden başka hiçbir anlam ifade etmiyor bana!

     35 yaşıma 35 tecrübe!

     Belki de çok daha fazlası…

     Kim bilir belki;

    70 yaşımı görürde bu yazımı tekrar okuma fırsatım olursa bazı bölümlere çok güleceğim. Bazı bölümler için kendimi tebrik edeceğim. Bazı bölümlere eklemeler yapacağım. Bazı bölümleri komple çıkaracağım.

     Öyle işte!

     Çünkü hayat bir okul... Okumak istesen de istemesen de sana zorunlu dersler veriyor, sözlüye kaldırıyor, sınavlar yapıyor. Kopya çekmeyi de serbest kılıyor üstelik...

     Önüne onlarca örnek sunuyor. Üstelik bir de formülü koyuyor tam gözünün önüne. Her şey ne güzel!

     ‘Ne olacak bu okulu başarı ile bitirmeye’’ diyorsun!

     İçten içe sırıtarak geliyor hayat yanına ‘Sana bir öğrenci getirdim öğretmeni sen olacaksın. Önce onu eğit sonra kendi sınavlarının sonuçlarını göreceksin’ diyor ve gidiyor! 

     Dur bekle kim bu diyecek oluyorsun yıllardır tanıyormuş gibi hissettiğin bu zat ile göz göze gelince susup kalıyorsun. Adını soruyorsun; Nefis diyor. Nefis!

     Nefis laf dinlemez yaramaz bir çocuk.

     Sen konuşuyorsun devamlı onunla ama o öyle akıllı ki seni susturmasını çok iyi biliyor! Daha ilk dakikadan sana zararı getiriyor sonra pişman olup özür diliyor sonra bir bakıyorsun yine yapacağından geri kalmamış!

     Gözünün önünde oysa kopyalar, formüller ‘hadi eğit’ ama yok!  Savuruyor her birini bir yana. Göremiyorsun...

     Ondandır ya nefsinden akıllı olanlar saklıyor kopyaları, formülleri ve er geç geçiyor sınavı.

     En sevdiğim şarkıdır Barış Manço’un Halil İbrahim Sofrası!

     ‘Nefsine hakim olursan kurtulursun tahtına. Çalakaşık saldırırsan ne çıkarsa bahtına!

 

     Nerede kalmıştım, 35 yaşıma 35 tecrübe!

  

     Sağlık

     Ne klişe laftır, her şeyin başı sağlık!

     İyi de hangisi? Ruh, beden, akıl!

     Hepsi birbiri ile o kadar bağlı ki akıl konuşmaz küser ise beden de ruhta savunmasız bir çocuk gibi savrulur durur. Ruh konuşmaz küser ise akıl araya girer ‘yapmayın eylemeyin!’ Ruh sana diyorum bedenin seni taşıyan bir araç o aracı iyi kullanamazsan en büyük hasarı yine sen alırsın!’  Ruh akıla bağırır ‘Sus artık ne gördük bugüne kadar senden!’ Arkasını dönerse, beden sağlığını kaybeder sonunda. O vakit anlar akıl da beden de ruhta ‘ne yapıyoruz biz böyle? Hepimiz biriz. Bize bizden başka fayda yok. Gelin sarılalım!” Esprili bir dille anlattım ama öyledir işte en önemli tecrübedir: Sağlık!

     Sevdiklerine sahip çık!

     Sağlık varsa kalp kapısı çalınır ve sağlık konuşur kalple; ‘Senin içine sığdırdığın insanlar olmasaydı ben de nefes alacak sebepler bulamazdım!’

     İnsanı insan yapan tecrübedir sevgi!

     Ailene, sevdiklerine sahip çıkabilmek her şartta onların yanında dimdik ayakta durabilmek!..

     Zordur, güçlü insan işidir. Zayıflar ya yalnızdır ya da kalabalıklar içinde yapayalnız!

     Çalışkan olmak!

     Sağlığın var ve sevdiklerin de! O zaman maddi manevi çalışmak kalır geriye. Maddi çalışırsan para kazanırsın. Manevi çalışırsan sevgi kazanırsın. Maddi ve manevi çalışırsan saygı kazanırsın.

     Sıcak aş kokusunun buyur ettiği kapıda yanağına buse, ruhuna huzurun konmasıdır çalışkanlığının ödülü!..

     Kendinle yüzleş!

     Bu dünyaya yalnız geldin ve yapayalnız gideceksin!

     O halde neden başkalarından medet umarsın! 

     Yaradan savaşacak gücü içine koymadan seni bu dünyaya bırakmadı merak etme!

     Sana dümen olarak akıl, dürbün olarak göz, rota olarak vicdan verdi!

     Sen başkasının dürbününden bakarsan özüne değil hiç tanımadığın kurak topraklara varırsın, yemyeşil ormanların sahipsiz kalır! Eğer o kurak topraklarda hissediyorsan kendini durma onar gemini, belirle rotanı, geç dümeninin başına, al eline dürbününü; varamayacak olsan bile o yola çıkmak belki o yolda can vermek bile huzur verecek sana!

     Hayatta bulunmanın bir amacı olsun!

     Sadece kendinle ve kalbine sığdırdığın insanlarla sınırlı kalma bu bencillik olur!

     Elinden hiç mi bir şey gelmiyor?!

     Bir çiçek sula. Yazın hayvanlar için kapının önüne bir kap su koy. Kışın karton kutudan bir barınak yap!

     İyilik yapmak çok kolay!

     Hiç mi olmadı? Gülümse! Gülmek bedava, gülümsemek sadaka!..

     Can çıkar huy çıkmaz!

     Tamam, anlıyorum sen mükemmelsin!

     Sevdiklerine sahip çıkıyorsun ve çalışkansın. Ama sevdiğin insanları hep idare ediyorsun değil mi?

     Oysa bir değişseler!

     Anlatıyorsun, anlatıyorsun değişmiyorlar!

     O zaman yaklaş sana bir şey diyeceğim;

     Sende değiş!

     Bıyık altından ağız burun bükme bana dinle!

     Yıllar, yıllar önce atalar bile söylemiş can çıkar huy çıkmaz diye!

     İnsan yedisinde neyse yetmişinde de O’ dur.

     Ana rahminde yaradan tarafından konuyor o karakter boşa uğraşma! O değişmez ama bir bakmışsın sen yıpranmışsın. Karşındaki insana saygı duy ve olduğu gibi kabul edebiliyorsan et! Aksi takdirde uzaklaş. Onu da üzme kendini de!

     Her şeyi hayattan bekleme!

     Hayat sana koca bir ‘0’ verdiyse sende al eline kalemini başına kocaman bir ‘1’ çiz 10 olsun!

     Canımın içi kızım Eylül daha 4 yaşında öğretti bunu bana! Her şeyi mükemmel gitmesini bekleme hayat sana istediklerini vermiyorsa Sen de verdiklerini çoğalt!..

     35 yaşa 35 tecrübe!

     Tecrübeler kitaplara sığmaz bir sayfaya nasıl sığsın değil mi! AŞK... Sadece aşkı anlatmak için kaç milyon kitap yazıldı. Bende yazacağım... Ama bir sonraki sayıda...

    Bu arada ben hep 18 (!)  Çocukluk ve gençlik arasında kalbini bırakmış bir kız çocuğu...

    Bir sonraki sayıda görüşmek üzere Sevgi ve saygılarımla.

Abdullah göçer
22/02/2019 , 16:47:36
Bilinmez bir yol
Hayat bilinmez bir yol bunu şair yaşayarak anlatmış, Herkesin düşündüğü gibi yaş 35 yolun yarısı deniliyor ya, şair yaş 35 yolun yarısı şiirini yazdıktan sonra 46 yaşında vefat etmiştir. Yani 35 i gören 70 i görecek anlamına gelmiyor, allah ağız tadıyla bir ömür sürmeyi nasip etsin

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
18/03/2024 , 11:13:17
SİYASET
17/03/2024 , 11:10:47
SİYASET
16/03/2024 , 18:21:50
SİYASET
16/03/2024 , 10:21:00
GAZİEMİR
16/03/2024 , 09:30:00
SİYASET
15/03/2024 , 12:31:36
SİYASET
 
Köşe Yazarları
Köşe Yazarları
Editörün Seçtikleri
Gaziemir'den Tüm Dünyaya Yerel Haberler. Bizi Aşağıdaki Sosyal Medya Hesaplarından Takip Edebilirsiniz.
Bizi Takip Edin