Yılbaşı, sadece takvimdeki rakamın bir artması değil, aynı zamanda ailenizle ve sevdiklerinize mutluluğu doyasıya paylaşabileceğiniz bir gün anlamına gelmektedir. Peki ya onlardan uzaktaysak? İşte o zaman da uzakları yakın eden telefon görüşmeleri, videolu aramalar ve sevgi dolu mesajlar yardımımıza koşup özlemimizi dindirmemize yardımcı olur.
Yaşadığımız bu hayatta herkes TAKVİM ve SAAT isimlerini hem bilir hem de evlerinde, iş yerlerinde bulundururlar. Bulunduğumuz günü ve saati bunlardan öğreniriz çoğu zaman.
O halde gelin TAKVİM ve SAATİ tanıyalım !
TAKVİM VE SAAT
Duvar takvimi ve duvar saati duvarda yan yana asılı durmuş. 2018 yılı yeni başlamış.
Takvim, duvar saatine “Ben senden daha önemliyim.Bak yapraklarım ne kadar çok, günleri, ayları, yılı gösteriyorum.İnsanlar hangi ayda ve günde olduklarını bana bakarak takip ediyorlar.” deyip, hep böbürlenirmiş!
Saat “Tabiki çok önemlisin takvim arkadaşım, ama bende çok önemliyim insanlar gün içinde saatin kaç olduğunu benden öğreniyorlar” dese de
Takvim “Hadi canım, akşama kadar yelkovanla akrebin dönüp duruyor başka ne yapıyorsun ki…” deyip saati küçümsemiş.
Evin annesi, her gün takvimden bir sayfa kopartır, takvimin sayfasında yazılanları okur, saatinde arada sırada tozunu silermiş.
Takvim “Görüyor musun bak, benim sayfalarımı her gün okuyorlar. Senin ise ancak arada sırada tozunu alıyorlar” diye kendini övmeye devam edermiş.
Saat ise ona bir şey demez, sadece gülümsermiş. Aradan aylar günler geçmiş, takvimin sayfaları azalmaya başlamış.Takvim artık eskisi gibi saatle uğraşmıyormuş.
Saat:Ne oldu takvim kardeş, eskisi kadar konuşmuyorsun, seni biraz zayıflamış görüyorum.
Takvim:Haklısın saat kardeş, sayfalarım azaldıkça üzülüyorum.Yakında tamamen bitecek, oysa sen hep aynısın durmadan çalışıyorsun; ama sende bir değişiklik olmuyor.Oysa seni ne kadar küçümsemiştim.Şimdi yanıldığımı anlıyorum.Sende çok önemliymişsin.Lütfen beni affet seni kırdığım için özür dilerim.
Saat: Üzülme takvim kardeş, ben sana kırgın değilim, ikimizde çok önemliyiz.Bunu ben zaten biliyordum!
Birkaç gün sonra takvimin son yaprağı da kopartıldı.”Hoşçakal.” dedi 2018 takvimi saat arkadaşına.
Ertesi gün yeni bir takvim asıldı duvara, gelen 2019 takvimiydi.
“Hoş geldin” dedi saat!
“Hoş bulduk” dedi 2019 takvimi, birbirlerine gülümsediler.
İşte takvim ve saat böyleymiş.İkisinin de günümüzde yeri var.
Bu yazımdan önce siz değerli okurlara “ulusların bir kahramanları var” başlığı ile ulusumuzun kurtarıcısı ve kurucusu ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK' ü yazmıştım.
Şu anda ülkemizde ATATÜRK' ün önemi ve düşüncelerinin çeşitli sözlü ve fiziki saldırılara maruz kaldığını görmekteyiz. Bu nedenle bu yazımda da sizlere yaptığım araştırmalar sonucu “ yılbaşında ATATÜRK “ ile ilgili bulduklarımı aktaracağım!
1933 Yılbaşı gecesi...
Ankara Palas salonunda Atatürk'ün katılımlarıyla kutlanırken, saat 24'den sonra, Millî Eğitim Bakanı Reşit Galip, yeni yıl armağanı olarak Atatürk'e üç kitap sunmuştur. Bunlar “Birinci Türk Tarih Kongresi Zabıtları”, “Söz Derleme Klavuzu” ve Dil Kurultayı kararlarını içine alan kitaplardı.
Millî Eğitim Bakanı kısa bir sunuş konuşmasıyla kitapları vermişler, Atatürk de armağanları alırken yüksek sesle şunları söylemişlerdir:
Bu anda duyduğum mutluluk büyüktür. Kıymetli Millî Eğitim Bakanımızın bu armağanından dolayı kendisine teşekkür ederim. Kendisinden ve diğer bakanlarımızdan her an böyle armağanlar beklerim. Bakan Beyin değersiz dediği bu armağan gerçekte çok değerlidir. Bu değerin herkes tarafından daha iyi anlaşılması için bu kitaptan bir sayfa okumalarını Bakan Bey'den rica ediyorum.
Atatürk'ün bu sözleri çok alkışlandı. Arkasından Reşit Galip Bey, Gazi'nin emirlerini yerine getirerek armağandan, ayırmaksızın ve seçmeksizin, bir sayfa açtı ve:-“Hepimizin kısmetine” diyerek okumağa başladı:
“Kafasını ve vicdanını, en son yükselme alevleriyle güneşlendirmeye karar vermiş olan, bugünün Türk çocukları, biliyor ve bildirecektir ki, onlar dört yüz çadırlı bir aşiretten değil, onbinlerce yıllık, hür uygar olan, yüksek bir ırktan gelen, yüksek yetenekli bir millettir.(Sürekli alkışlar).Bir de şunu iyi bilmek gerekir ki, eski Etilerimiz, atalarımız, bugünkü yurdumuzun ilk ve otokton yerleşenleri ve sahibi olmuşlardır. Burasını binlerce yıl önce anayurdun yerine öz yurt yapmışlardır.
Türklüğün merkezini Altaylardan Anadolu – Trakya'ya getirmişlerdir. Türk Cumhuriyeti'nin sarsılmaz temelleri bu öz yurdun çökmez kayalarındadır. (Alkışlar).Bu kutsal yurdun öz mirasçısı, Türkiye Cumhuriyeti'nin yılmaz koruyucusu o büyük, yüksek, soylu Türk kavminin bugünkü genç ve dinç çocuklarıdır, biziz* (Sürekli alkışlar).Hâkimiyet-i Milliye, 2.01.1933
Bu duygu ve düşüncelerimle;
Yeni yılın tüm insanlığa ve ülkemize barış, mutluluk getirmesi dileğiyle yeni yılınızı kutlarım. Her şey gönlünüzce olsun! Yeni yıl da düşleriniz gerçek, gerçekleriniz , mutluluklarınız sonsuz olsun!
Saygılarımla,
Henüz Yorum Yapılmamış. İlk Yorumu Siz Yapmak İstermisiniz ?