Gökten üç elma düştü…
Yerel Haberci
Hava Durumu
Arşiv
Gazete Manşetleri
RSS Beslemeleri
Linkler
// echo $giris_bas;
AnaSayfam Yap
Sık Kullanlanlara Ekle
Bize Ulaşın
Ana Sayfa
Foto Galeri
Video Galeri
Linkler

Gökten üç elma düştü…

Facebook'ta paylaş
29/11/2020 , 12:18:56 Hit: 538

Bir varmış bir yokmuş  ,evvel  zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal pireler berber iken, ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken …

 

Seksenli   yetmişli  yıllarını çocukluk çağı olarak geçirenler bu gibi masal tekerlemelerini büyüklerinden dedelerinden, ninelerinden dinlemişlikleri olduğunu düşünüyorum.

Hatta çocuk aklımızla hep aynı masalı hep aynı kişiden dinlemek ister masalın bir yerleri eksik veya farklı olduğunda antatıcıya masalı hatırlatır, aynı şekilde anlatılmasını isterdik.

Siyah beyaz yaşantılarının olduğu o yıllarda geceleri  uykuya daldığımızda gözlerimiz     bin bir gece masallarının  renkli  rüyalarına açılırdı.    

Belki de gördüğümüz  bu güzel  rüyalar yatmadan önce  büyüklerimizin  bizlere söylediği ‘’ renkli rüyalar iyi geceler’’ temennisinin bir sihriydi.

 O zamanlar  bir yıl gibi gelirdi günler ,  akşam olmak bilmezdi.  Neler neler sığdırırdık o bir  günün içine  . Ebesiyle, sayışmasıyla ,   kovalamacısıyla , ipiyle, taşıyla , topuyla  oyunların biri biter biri başlardı.’’off  Sıkıldım , sıkılıyorum’’ ,’’ne yapayım şimdi  ben’’  gibi kelimeler  bizim çocukluk yıllarımızın lügatinde yer almazdı.  

Çoğu zaman besin kaynağımız ‘Sana’ yağlı veya  salçalı ekmekler olur. Leblebi tozu,sade gazoz,elmalı şeker ,pamuk şeker sosyal yiyeceklerimizdendi.

Top o zamanların  en zor ulaşılan    bir oyun aracı idi. Topu olan çocukların imtiyazlı hakları hukukları olurdu. . Oyunu belirleme,  takımı oluşturma hakları vardı yenilince oyunu bozma,  topu saklama gibi kaprislerine  de  göz yumulurdu. Top oynadığımız oyunların en önemli aracı olduğu için onu mahallenin yaşlılarının saldırılarından korumak hepimizin birinci ve temel vazifesiydi.

Oyun kurmak için bizlerin, şimdiki gibi  oyun ablasına,ağabeyine,yaşam  koçuna ihtiyacımız yoktu.  Oyunlarımız birileri tarafından kurgulanmaz , zaman kısıtlaması olmadan  doğaçlama kendiliğinden gelişir ,yeni yeni  oyunlar  kurmakta hiç zorlanmazdık.

Bir tel ile süreceğimiz tekerlekler, bir dal parçası ile  kılıçlar,atlar ,bir bez parçası ile bez bebekler yapar. Bir bilye ile çukur dediğimiz oyunu, bir çivi ile   çizgi oyunu,bir duvar ile saklambaç,bir kiremit taşı ile seksek   ,bir ip ile ip atlama oyunu, topaç fırıldak döndürme oyunu,köşe kapmaca oyunu ,hele bir de top olursa  istop ,yakan top,gol atan  kaleye oyunları oynanır  ; çeşit çeşit gazoz kapakları renk renk bilyeler biriktirirdik.

Birdir bir ,uzun eşek  gibi oyunları oynarken de  hiçbir oyun aracına  ihtiyacımız yoktu sadece arkadaşlarımızın olması yeterliydi. Çocukluğumuzun en şamatalı en eğlenceli oyunlarıydı.

Kağıttan yaptığımız gemilerin kaptanı olup denizlere açılır, kağıttan yaptığımız uçakların pilotu olup gökyüzünde buluttan buluta  uçardık.

Mahallemizin kızları erkekleri  ile   bir arada arkadaşça oyunlar  oynardık  . Mahallemizin ablalarının, ağabeylerinin koruyucu, gözetleyici  gözlerini hep üzerimizde hissederdik. Mahalle kültürü içinde komşularımızla, küçüklerimizle, büyüklerimizle bölünmez bir bütündük.

 

 

Yorulmazdık, acıkmazdık, üşümezdik, hastalanmazdık. Bir yerimiz incinse eli hikmetli olan çıkıkçı Adil Usta ‘ya, küçük yaralanmalarda Yılmaz Eczanesine gider; morarmalarda şişmelerde annemizin   ağızda çiğnediği i bir lokma hamur ile şifa buluverirdik.

Mahalle araları, sokaklar, boş araziler ,  bahçeler ,parklar bizim oyun alanlarımız olduğu gibi evlerimizin içini de oyun alanları olarak kullanırdık. Evlerde dut yaprakları ile  ipek böcekleri beslenir, sobanın yanlarında  civcivler  büyütülür  ,  bilmeceler sorulur,tekerlemeler söylenir,masallar anlatılır,tahtaya çivi çakarak yaparak yaptığımız futbol sahasında  parmak futbolu oynanır,solo test ile zekamızı ölçer ,parmak güreşi gücümüzü dener ,dama  oyunuyla strateji geliştirirdik. .

Tommiks , Zagor ,Kızıl Maske,Teksas gibi  kapakları renkli  içleri siyah beyaz olan  çizgi romanlar baş ucu kitaplarımızdı.Bu çizgi romanları yırtmadan kırıştırmadan  özenle okurduk çünkü hepsinin ikinci ellerinin  belli bir  piyasa değeri  vardı.

Bahar rüzgarlarının esmesiyle  uçurtma zamanı  gelir  üç çıta, uzun bir ip ,bir parça kağıt ile yapılan  renk renk, salınan uzun kuyrukları  ile  onlarca  uçurtma gök maviliğinde  yerlerini  alırdı.

Büyük uçurtma yapamayanlar, kağıttan şeytan uçurtmaları yapar mahallenin bir ucundan diğer ucuna koşar ;  rüzgarı arkalarına  alarak  uçurmaya çalışırlardı.

Şimdi ise çocuklarımız sosyalleşsin,  zihin  dünyaları  gelişsin, bedenleri  güçlensin  diye büyük paralar vererek günü ve  zamanı  kısıtlı  özel  kurslara oyun odalarına götürüyoruz. O bir saatlik kurs içinde  içinde sosyalleşsin iletişimi artsın dünyası zenginleşsin diye bekliyoruz. Bir de bunun için ev içeri yollara dökülüyoruz o kurs senin bu kurs benim diyerek… akşam olunca da yorgun argın evlere dönüp  televizyon internet başında  günlerimizi   birbirimizden bihaber geçiyoruz .

Şimdi anlıyorum ki o çağlarda dinlediğimiz masallar, oynadığımız oyunlar kurduğumuz hayaller söylediğimiz türküler şarkılar şimdiki moda deyimle bizlere terapi gibi geliyormuş.

Eee!! her şey gibi , çocukluk çağlarımızdaki  saflık ta temizlik te yenik düşüyor zamana biz büyüyoruz ve kirleniyor dünya.

 Bu köşe yazım aracılığı ile anlatmaya çalıştım eski sizi şimdiki size…

Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine..

Gökten üç elma düştü; biri bana, biri bu yazıyı okuyanlara , diğeri de bütün iyi insanlara olsun”

Şenel Karaman
26/11/2018 , 20:34:17
Tebrikler
Güzeldi çocukluğumuz... Hayatı güzel yapan oyunlarımızdı...
Mümin Akbulut
26/11/2018 , 18:21:21
Tebrikler
Ahmetcim,harika bir yazı.Bize geçmişi takrar yaşattın.
Mehmet
26/11/2018 , 13:41:22
Seyrek
Eski güzel günler Nolur dönse geri

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
25/04/2024 , 10:43:09 Hit: 538
GAZİEMİR
24/04/2024 , 18:56:48 Hit: 538
GAZİEMİR
24/04/2024 , 11:43:42 Hit: 538
YAŞAM / MAGAZİN
23/04/2024 , 13:37:14 Hit: 538
AKTÜEL
23/04/2024 , 13:32:29 Hit: 538
GAZİEMİR
21/04/2024 , 16:19:04 Hit: 538
GAZİEMİR
 
Köşe Yazarları
Köşe Yazarları
Editörün Seçtikleri
Gaziemir'den Tüm Dünyaya Yerel Haberler. Bizi Aşağıdaki Sosyal Medya Hesaplarından Takip Edebilirsiniz.
Bizi Takip Edin