Haydi Abbas! Vakit tamam…
Yerel Haberci
Hava Durumu
Arşiv
Gazete Manşetleri
RSS Beslemeleri
Linkler
// echo $giris_bas;
AnaSayfam Yap
Sık Kullanlanlara Ekle
Bize Ulaşın
Ana Sayfa
Foto Galeri
Video Galeri
Linkler

Haydi Abbas! Vakit tamam…

Facebook'ta paylaş
29/11/2020 , 12:19:34 Hit: 506

Yalnızlığın, hüznün,  romantizmin şairi Cahit Sıtkı Tarancı ismini birçoğunuz duymuşsunuzdur.

‘’Yaş otuz beş !  yolun yarısı eder.  ’’

 

‘’Neden böyle düşman görünürsünüz, yıllar yılı dost bildiğim aynalar ? ‘’

 

‘’Memleket isterim ne başta dert ne gönülde hasret olsun,  olursa bir şikâyet ölümden olsun ‘’

 

‘’Ne doğan güne hükmüm geçer, ne halden anlayan bulunur ‘’

 

“Bir kere sevdaya tutulmaya gör ateşlere yandığının resmidir.’’

 

“Haydi, Abbas, vakit tamam akşam diyordun işte oldu akşam ‘’ 

 

Şairin ismini, şiirlerini hatırlayamayanların bilmeyenlerin bile bu güzel dizelerine aşina olduklarını sanıyorum.

 

Son zamanlarda onun ‘Haydi Abbas’’ şiirini ve bestelenen dizelerinin namesini dilime dolamaya başlayınca kim bu Abbas? Cahit Sıtkı’ ya bu şiiri yazdıran kim? diye düşünmeye sonrasında da araştırmaya başlayınca şiiri daha anlamlı ve özel kılan çok güzel bir hikâyeye ulaştım.

 

Bu ay ki yazımda da bu şiire konu olan hikâyeyi sizinle paylaşmak istedim.

 

Cahit Sıtkı ikinci Dünya Savaşı sıralarında yedek subay olarak Edremit Sahil Muhafaza Taburuna vatani görevini yapmaya gider. O yıllarda yedek subay sayısı az olduğundan her yedek subaya bir emir eri verilmektedir.

 

Emir erini seçmek için bölük yazıcısından künye defterini ister. İsimlere bir bir bakmaya başlar gözüne Mardin Midyat doğumlu Abbas oğlu Abbas isimli künye çarpar.

 

Cahit Sıtkı‘yı  bu isim çocukluk çağlarına   büyükannesinden  hep  dinlediği bir dudağı yerde bir dudağı gökte olan her dileği, isteği anında gerçekleştiriveren  ‘’Abbas‘’ adındaki  masal kahramanına götürüverir.  

 

Bu nedenle ‘’Abbas oğlu Abbas ‘’  künyesine karşı gönlünde bir sıcaklık yakınlık oluşur. Nöbetçi çavuşuyla Abbas oğlu Abbas’ ı odasına çağırır.

 

Talimden dönen ihtiyat eri Abbas emri alır almaz bir solukta komutanın odasına gider.

 

Çakı gibi dimdik esas duruşuyla gür bir doğu şivesiyle künyesini bir çırpıda söyler. Kara yağız bu Anadolu çocuğunun samimi yalın duruşu,  bakışları Cahit Sıtkı’nın dikkatini çeker. Kısa bir konuşmadan sonra ‘’ Benim emir erim olur musun’’ diye sorar. ’’Sen bilir komutan‘’  diye cevap verir. 

 

O günden sonra Abbas artık komutanının emrindedir, hizmetindedir. Bir dediğini iki ettirmez. Günler günleri aylar ayları kovaladıkça aralarında güçlü bir dostluk bağı kurulur. Bu muhabbet  bu dostluk  Abbas’ın  emir hizmet erliğinin  gereklerini yerine  getirmesine  mani olmaz haddini aşmaz sadakatinden  de ödün vermez.

 

Cahit Sıtkı, kışladan yorgun argın döndüğü bir akşamüstü Abbas’ı yanına çağırır çarşıdan birkaç bir şey alıp bir çilingir sofrası kurmasını ister.

Şiirde böyle başlar ‘’Haydi Abbas vakit tamam akşam diyordun işte oldu akşam kur bakalım çilingir soframızı dinsin artık bu kalp ağrısı’’ bu emirle Abbas Hızır gibi bir çırpıda çarşıdan alışverişi yapar komutanının istediği yere istediği şekilde sofrayı kurar.

 

Büyükannesinin anlattığı  masaldaki kahramana söyler gibi her istediğini anında eksiksiz  yerine getiren emir eri Abbas’ a da gönlünün kapısını  açar.  Dilekleri, istekleri bir bir dilinden dökülür.  

 

‘’Aya haber sal çıksın bu gece görünsün şöyle gönlümce ’’

 

Gece ilerledikçe gözüne önüne gençliği,  İstanbul, bir de Beşiktaş ta oturan ilk sevgilisi gelir.

 

Özlem ateşi düşer kalbine köz köz;  Abbas.. Abbas ..  

 

‘’Bas kırbacını sihirli seccadeye göster hükmettiğini mesafeye ve zamana katıp tozu dumana var git böyle ferman etti Cahit’’der.

 

İstanbul Beşiktaşlı ilk sevdiğini unutamayan Cahit Sıtkı, fermanını Abbas oğlu Abbas söyler ‘’Sen İstanbul ‘u bilir Abbas ‘’. ’’He bilir komutan’’.‘’Yarın emrediyorum İstanbul a gidecek Beşiktaş’ a, kızın adresini verecek sen onu alıp getirecek Abbas’’der.

 

Abbas ‘’Getiririm elbet komutan’’der.  

 

Bunu emir sayan Abbas günün ilk ışıkları ile ayaktadır valizini hazırlamış kapının önünde beklemektedir.

 

Cahit Sıtkı Tarancı bu Anadolu topraklarının saflığının, vefasının dostluluğunun, sadakatinin vücut bulmuş hali olan Abbas’ın gözlerinin içine hüzünle bakar ve hiçbir şey olmamış gibi bir şey söylemeden kapıdan çıkar gider ve kaleme aldığı bu dizelerlerle,  bu hikaye bize kadar ulaşır.

 

Bugüne kadar bu şiiri okumadıysanız veya şiirin bestelen şarkısını dinlemediyseniz bir önce şiiri okumanızı ve şarkısını dinlemenizi arzu ederim.

 

Bu ayda bize ayrılan vakti tamamladık… Vakit tamam….

 

Önümüzdeki ay yeni bir köşe yazısında buluşuncaya kadar sevgiyle, sağlıkla, hoşça kalın.

 
ABBAS
 

Haydi Abbas, vakit tamam;

Akşam diyordun işte oldu akşam.

Kur bakalım çilingir soframızı;

Dinsin artık bu kalb ağrısı.

Şu ağacın gölgesinde olsun;

Tam kenarında havuzun.

Aya haber sal çıksın bu gece;

Görünsün şöyle gönlümce.

Bas kırbacı sihirli seccadeye,

Göster hükmettiğini mesafeye

Ve zamana.

Katıp tozu dumana,

Var git,

Böyle ferman etti Cahit,

Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan;

Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.

 

Cahit Sıtkı TARANCI

*Not:  Cahit Sıtkı 1942 yılında yazdığı bu şiirin hikâyesini 1944’te Cumhuriyet Gazetesi’ne anlatmıştır.

KAHRAMAN
05/11/2018 , 11:48:47
Çok güzel anlamlı, manalı ve ders niteliğinde bir yazı.

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
28/03/2024 , 16:03:51 Hit: 506
SİYASET
28/03/2024 , 15:56:21 Hit: 506
SİYASET
28/03/2024 , 15:06:56 Hit: 506
SİYASET
27/03/2024 , 12:57:25 Hit: 506
AKTÜEL
26/03/2024 , 20:36:37 Hit: 506
SİYASET
26/03/2024 , 20:20:08 Hit: 506
SİYASET
 
Köşe Yazarları
Köşe Yazarları
Editörün Seçtikleri
Gaziemir'den Tüm Dünyaya Yerel Haberler. Bizi Aşağıdaki Sosyal Medya Hesaplarından Takip Edebilirsiniz.
Bizi Takip Edin