Usta Gazeteci Türker Küpcük’ün hazırladığı Başkan ile Yerel Gündem’in konuğu olan İyi Parti Gaziemir İlçe Başkanı Avukat Leman Emin önemli açıklamalarda bulundu.

Gaziemir ilçe siyasi tarihinde ilk kez yeni bir partinin kurucu ilçe başkanlığını yapan Leman Emin 10 ay önce teşkilatlandırdığı partisinin 24 Haziran 2018 Milletvekilliği Erken Genel Seçimlerin’de Gaziemir’de yüzde 13,55 oy almasından hayli memnun olduğunu ifade etti. 30 Mart 2019 Yerel Seçimleri’nde Gaziemir’de belediye başkanlığını kazanma konusunda hayli umutlu olduğunu söyledi. Leman Emin seçimde belediye başkanı adayı olma isteğini açıkça dile getirdi.

İyi Parti Gaziemir İlçe Başkanı Leman Emin röportajında özel yaşamıyla ilgili ilk kez konuştu. Balkan Göçmeni bir kız olarak Bulgaristan’da yaşadıkları baskıyı anlatırken hayli duygulandı.

İşte o röportaj!

Türker Küpcük: Sayın Başkan öncelikle Başkan ile Yerel Gündem röportaj serimizin bir konuğu olmayı kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyoruz.

Av.Leman Emin: Bende bize bu imkanı sağladığınız için şahsınızda Yerel Haberci yayın ekibine teşekkürlerimi sunuyorum.

T.K: Sayın Başkan yerel gündem ile ilgili konulara geçmeden önce kamuoyunun sizi yakından daha iyi tanıması için kendinizden söz bahsetmenizi istiyoruz. Leman Emin kimdir?

L.Emin: 29 Kasım 1985 yılında Bulgaristan’ın Kırcaali bölgesinin Karagözler kasabasında dünyaya geldim. Babam’ın adı Emin Emin, annemin adı Firdevs Emin ve kardeşimin Halim Emin’dir. 14 yaşına kadar Bulgaristan’da yaşadım. Bulgaristan’daki Jivkov döneminin Türklere karşı uyguladığı asimilasyon baskı politikalarına daha fazla dayanamadığımız için daha önce Görece’ye yerleşmiş yakınlarımızın yanına sığınarak 1999 yılında Türkiye’ye göç ettik.

T.K: Bulgaristan’da Türk azınlığına uygulanan baskılardan söz ettiniz. O tarihlerde neler yaşadını?

L.Emin: Üzerimizde çok büyük baskılar vardı. Bizlere Türklüğümüzü ve Müslümanlığımızı unutturmak adına her türlü baskıyı yapıyorlardı. Baskıların iyice arttığında 11, 12 yaşında bir kızdım. Olanları gayet farkındaydım. Yaşananlar hem ailemiz hem de tüm Türkler için büyük bir trajediydi. Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerimi evimizde Bulgar polislerinden saklayabilmek için akıl almaz çabalar gösteriyorduk. İsimlerimiz soyadlarımız değiştirildi. Her birimize Bulgar isimleri ve soyadları verildi. Kardeşim Halim’in sünnetini Bulgar polisi yakalamasın diye geceleyin yapmıştık. Çok sıkıntılar çektik, üzüntüler yaşadık. Bildiğiniz gibi geleneğimizde dini bayramlarda çocuklar büyüklerin ellerini öper şeker toplarlar! Kasabamızda çocuk olarak bayramda şeker topladığımız için babamı büyük para cezasına çarptırdılar. Onlar bunu Müslüman geleneği olarak görmedikleri gibi ceza yazabilmek için sokakta dilencilik yapıyorlardı diyerek tutanak tutuyorlardı. Çok zor günlerdi.

T.K: Sonra anavatan Türkiye’ye geldiniz. Buraya ilk geldiğinizde neler hissettiniz?

L.Emin: Bir yanda doğup çocukluğumu yaşadığım yerleri terk etmiş olmanın, bir yanda yeni hiç bilmediğim başka bir yere göçmüş olmanın karmakarışık duygularını yaşadım. Evet Türkiye’de oralara göre çok daha iyi yaşam koşuluna kavuşmuştuk. Ancak zaman içinde bazı insanların küçümseyici tavırlarını da gördük yaşadık. Örneğin Bulgaristan’da atalarımızın, büyüklerimizin bize öğrettiği Türkçe’yi konuşuyordum. Türkiye’ye geldim. Arkadaşlarımla Türkçe konuşuyorum, onlarda Türkçe konuştukları halde ne ben onların dediklerini nede ben onların dediklerini anlayabiliyordum! Ben kendimi Türkçe konuştuğumu sanıyorken beni neden anlamıyorlar ki diye kendi kendime soruyor üzülüyordum!

T.K: Eğitim hayatınız nasıl gelişti?

L.Emin: İlk ve ortaokulumu Bulgaristan’da okuduktan sonra Türkiye’ye göç etmemizin ardından lise eğitimimi Gaziemir Lisesi’nde aldım. Buradan mezun olduktan sonra üniversite sınavlarında 2004 yılında Ankara Hukuk Fakültesi’ni kazandım. Ankara Hukuk Fakültesi’ndeki eğimimi tamamladıktan sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Kamu Hukuku Bölümü Ağır Ceza dalında yüksek lisans yaptım. 2014 yılında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Dış Ticaret Bölümü’nde eğitim yaşamımı sürdürüyorum.

T.K:Sosyal yaşamınızda neler yaptınız?

L.Emin: Lise ve üniversite okuduğum yıllarda voleybol oynadım. İzmir Barosu’nun düzenlediği Kadın Hakları, Çocuk Hakları alanlarında sertifika programlarına katıldım. Milli Eğitim Müdürlüğü’nün liselerde öğrencileri Suç ve Ceza konularında bilinçlendirmeye yönelik eğitim seminerlerinde görev aldım.  Kısa adı TEMA Vakfı olan  Türkiye Erozyonla Mücadele Vakfı Gaziemir Sorumlusu olarak görev aldım. Çocukların çevre bilincinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarına katıldım. Sosyal medya üzerinde örgütlenen ve amacı köy okullarının her türlü ihtiyacının karşılanmasına yönelik kampanyalarda çalışmaktayım.   

T.K: Avukat olmanıza ve ardından siyasete girmenizde yaşantınızda neler etkili oldu?

L.Emin: Çocukken Bulgaristan’da yaşadıklarım, daha sonra Türkiye’de gördüklerim benim adalet duygularımın avukat olmamda etkisi büyük. Bunun yanında Bulgaristan, Türkiye ve daha sonra gezdiğimi ülkelerde karşılaştığım insanlar ve hukuksuzluklar karşısında siyasetin önemini daha da iyi anladım. İnsanlarla iletişimi çok seviyorum. Bu yüzden de aktif siyasete atıldım.

T.K:İlçe başkanı olarak atandığınızda ilk görüşmemizde “İl Başkanımıza dedim ki ben ilçe başkanı olmak istiyorum!” dediğinizi ve sonrasında bu göreve getirildiğinizi söylemiştiniz. Geçen sürede hızlı bir siyasi süreçte kendinizi buldunuz. Geriye bıraktığınız süreci nasıl değrlendirirsiniz?

L.Emin: Aktif siyasete atılmayı uzun bir zamandır düşünüyordum. Ancak bunu yaparken de mevcut bir siyasi partiler yerine ülkemizin ihtiyacı yeni bir partide bunu yapmam gerektiğini düşünüyordum. Sonra İyi Parti kurulduğunda topluma yeni şeyler söyleyen kutuplaşma yerine dayanışmayı öneren bir parti olduğu için siyasete atıldım. Liderimiz Meral Akşener’in kadın oluşu bu konuda beni daha da cesaretlendirdi. İl Başkanı olarak Yıldırım Ulupınar atanmıştı. Bir gün İl’e gittim ve Sayın Başkan ile görüşme fırsatını buldum. Tanıştıktan sonra İyi Parti’yi Gaziemir’de kurmak için görev talep ettim. Siyasette hiç tecrübem olmasa da bu görevi özveriyle ve layıkıyla yerine getirebileceğimi kendimden emin bir şekilde dile getirdim. Sayın Ulupınar’ın Gaziemir için kapısını aşındıranlar ve benden çok daha tecrübeli insanların da aynı talepte bulunduğunu biliyordum. Sayın Ulupınar benim heyecanımı anladı ve ‘Siyasette kadınların ve gençlerin yolunu açmak’ adına Gaziemir’de Kurucu İlçe Başkanı olarak atadı. Gaziemir’in tüm bölgelerini ve mahallelerini dikkate alan ve siyasette yeni isimlere ağırlık veren bir anlayışla kısa sürede teşkilatlanmayı başardık. Kongre süreçleri derken birden kendimizi erken seçim atmosferinde bulduk. Arkadaşlarımın özverili çabalarıyla Gaziemir’de sokak sokak, meydan meydan dolaştık. Her mahallede ev toplantıları yaptık. Bir yandan halkımıza yeni kurulan partimizi tanıtma ve anlatma çabası gösterirken diğer yandan önümüze konulmak istenen engelleri de aşma mücadelesi verdik. Gaziemir’de yaşanan her sosyal etkinlik ve resmi törenlerde bizleri görmezden gelmek isteyenlere inat her yerde var olduk. Gaziemir özelinde resmi kurumların bize karşı takındıkları görmeme, ötekileştirme çabalarıyla mücadele ettik. Bu noktada bizlere karşı en olumlu demokratik yaklaşımı Gaziemir Belediyesi’nden gördük. Bu konuda Gaziemir Belediye Başkanı sayın Halil İbrahim Şenol’a sizlerin aracılığıyla bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Halil Başkan gerçekten demokrat biri!

T.K: Kadın bir siyasetçi olarak toplumsal temaslarda sorunlar oluyor mu?

L.Emin: Siyaset yapan kadınlarımızın sayısı hayli sınırlı. Kadınlar ve gençlerin siyaset dünyasında sayıları arttıkça Türkiye çok daha iyi konumlara yükselecektir. Bir kadın olarak siyasi temaslarımda asla sıkıntı yaşamıyorum. Tam tersine kadın bir ilçe başkanı olarak evlerin kapısını çok daha rahat çalabiliyorum. Evlerin içine girebiliyorum. Düğünlerde, cenazelerde sonrası taziyelerde halkımızın yanında oluyorum. Cenaze namazında erkeklerle aynı safta bulunamasam da cami avlusunda acıları paylaşabiliyorum.

T.K: Sayın Başkan şimdi Gaziemir’e yerel yaşama geçmek istiyorum. İyi Parti İlçe Başkanı olarak  Gaziemir’i, Gaziemir Belediyesi’ni nasıl değerlendiriyorsunuz?

L.Emin: Az önce ifade ettiğimi gibi Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol’un takdir ettiğim yönü de var, eleştirdiğim yönleri de var. İyi Parti olarak Gaziemir Belediyesi ve Belediye Başkanı ile içten ve samimi iletişimimiz var. Ancak hizmet noktasında sürdürülebilir Gaziemir hizmeti oluşturmalıyız. İlçede yaşanan sorunlar konusunda notlarımızı alıyoruz. Zaman zaman bu notlarımızı ve düşüncelerimizi sayın Başkanla da paylaşıyoruz. Bugün Gaziemir’de karşılaştığımız sorunlara gelince; özellikle Gaziemir’in dış çevre mahallelerinde temizlik sorunları yaşanıyor. Hatta ilçe merkezinde Atıf Bey mahallesinde bile on gün çöp alınmayan yerler bile bulunuyor. Çevre sorunların biri de parklarda başı boş gezen köpekler. Hayvan hakları konusunda daha duyarlı yaklaşmalıyız. Herkesin can güvenliği için sokak hayvanlarını kısırlaştırmak gerekiyor. Kısırlaştırılmamış hayvan doğal olarak hırçınlaşıyor, saldırganlaşıyor. Kamu kurumlarındaki binek araç sayıları da çok fazla. Gaziemir Belediyesi’nde 150 tane binek araç bulunmasına gerek olmadığını düşünüyorum. Avrupa’nın büyük şehirlerinden Paris’te bile bu kadar çok kamu aracı bulunmaz. Orada trafik yoğunluğunu azaltmak, çevre kirliliğini azaltmak için tek-çift plaka uygulanarak araç sahiplerinin hafta da en az iki-üç gün toplu ulaşım kullanması sağlanıyor. İnsanlar araçlarını otoparkta bırakıp yürüyorlar bu aynı zamanda obeziteyle mücadeleye katkı sağlıyor.

T.K: 30 Mart 2019 yerel seçimleri yaklaştıkça partiler arasında olası ittifak çalışmaları da gündeme geliyor. İyi Parti olarak diğer partilerle ittifak yapıp yapmayacağınızın kararını elbette genel merkezinizin kararı ile ortaya çıkacak. Ancak biz yine de yerelde ittifak ile ilgili düşüncelerinizi öğrenmek istiyoruz.

L.Emin: Ben yerel de ittifaktan yanayım. Bugünkü iktidarın tutumu göz önünde bulundurulduğunda bunun kaçınılmaz bir durum olduğuna inanıyorum. Her yerde olmasa bile bunun gerçekleşeceğini düşünüyorum. Gaziemir özeline gelince parti içinde yaptığımız değerlendirmelerde tabanın ittifaka sıcak bakmadığını görüyoruz. Üyelerimiz İyi Parti’nin Gaziemir’de 30 Mart 2019 yerel seçimlerinde güçlü bir alternatif oluşturduğunu ifade etmekteler! Bende öyle düşünüyorum. Gaziemir özelinde halkımızın tercih edebileceği güçlü bir alternatifiz. 30 Mart 2019’da seçimlerde başarılı olmak ve belediyeyi en iyi şekilde yönetmek için çalışmalar yapıyor, özgün projeler hazırlıyoruz.

T.K: Peki siz belediye başkan adayı olacak mısınız?

L.Emin: Evet İyi Parti’nin Gaziemir Belediye Başkan Adayı olmayı çok istiyorum. Partimizden aday belediye başkan adayı olmak isteyen çok isim var. Bizzat bizim ilçe yönetimimiz de aday olmak istediğini bizlerle paylaşan partililerimiz var. Bu konudaki kararı elbette üst kurullarımız verecek. Ben aday olmaya hazır olduğumu ifade etmek istiyorum. Partimin vereceğe her türlü karara da saygılıyım.

Türker Küpcük: Sayın Başkan sorularımıza verdiğiniz içten cevaplar için teşekkür ediyoruz.

İyi Parti İlçe Başkanı Av.Leman Emin: Bende Yerel Haberci’ye bize sağladığı bu fırsat için teşekkür ediyorum.