Daha aylardan Eylül, ama ben çok üşüyorum anne!
Yerel Haberci
Hava Durumu
Arşiv
Gazete Manşetleri
RSS Beslemeleri
Linkler
// echo $giris_bas;
AnaSayfam Yap
Sık Kullanlanlara Ekle
Bize Ulaşın
Ana Sayfa
Foto Galeri
Video Galeri
Linkler

Daha aylardan Eylül, ama ben çok üşüyorum anne!

Facebook'ta paylaş
23/09/2018 , 13:44:43

Bak yine gece oldu anne!

Bu gece de kuracak bir düş kalmadı yine
ve üşüyorum... 
Bilmiyorum niye?
Kim bilir,
belki de evimizde sırf soba yok diye!

Diyeceksin ki daha aylardan Eylül!
Olsun her sonbaharda evlere badana yapardık
Dışına kireç,
Ne derdin hep
“Hadi sobayı da kuralım bir daha kirlenmesin etraf!”

Evimizin başköşesinde yerini alırdı,
Yanmasa da biz ona bakardık içimiz ısınırdı.

Odunlar damlarda inci gibi sıralanırdı.
Bir traktör kömür de gelirdi uzaktan!
Açardık porto kapıları sonuna kadar,
bahçenin ortasına nazlı nazlı dökülürdü!
Bütün mahalleli bayram yeri,
toplanırdık kömürün başına
sanki ilk defa görüyormuş gibi!

Ne heyecan!..

Çünkü bilirdik kış gelirdi.
Hemen çaylar şerefine demlenirdi
gelişini kutlardık.

Onu yalnız bırakmayacak 
iki kömür kovamız olurdu 
biri hep yedekte dururdu.

Aylardan Eylül, ama anne kuracak bir düş bile yok yine!

Hadi  kuralım mı sobamızı,
öyle Aralık ayını bekleyemezsin ki!
Hava soğuk, 
Evler zaten beton! 
Her yer bağ bahçe,
hem okullar açılacak.
Her gün düşe kalka oyun oynadığımız önlükler
sobasız nasıl kuruyacak!

Aylardan Eylül, ama anne kuracak bir düş bile yok yine!

Sahi! 
İlk yağmur ne zaman yağacak anne?
Ne zaman heyecanla pencereye çıkıp, 
gökyüzünün yeryüzüne ;
“Üzülme bak ben buradayım.
İstedikleri kadar kirletsinler, üzsünler,
ben seni hep tertemiz kucaklarım” 
demesine şahit olacağız!

Ne zaman gök gürüldeyip “ben de geldim” diye gülümseyecek bize!
Korkup battaniyenin altına gizleneceğiz,
sende korkma “Gümbür Dede” o diyeceksin! 

Ahhh!
Şimdi nasıl bekliyorum bir bilsen,
“Gümbür Dede” yine gelsen
Gözüm hep gökyüzünde!

Sahi! 
Tek katlı evde oturup gökyüzüne bu kadar yakın olmak nasıl bir duygu anne?
Şimdi beşinci katlarda oturup kendimizi yerin dibinde hissederken! 
Ne garip bir şey...

Daha aylardan Eylül, ama anne kuracak bir düş bile yok yine!

Dedem mi o?!
Yine almış sandalyesini,
yakmış sigarasını
saçaklığın altına oturmuş,
gökyüzünden gelen misafiri karşılıyor! 
Nasıl sever o da yağmuru, 
yağmur da onu seviyor mu anne?
Dedemin gözleri nasıl bu kadar mavi, 
nasıl bu kadar buğulu bakabiliyor söylesene!

Daha aylardan Eylül, ama anne kuracak bir düş bile kalmadı yine!

Hani yağmur yağınca toprak kokardı! 
Bir yudum toprak için biz mi koktuk yoksa 
Toprak çok cömert be anne!
O toprağın altında herkese yer varken,
neden birbirimizi bu kadar kırdık söylesene
Aslında haklıyız galiba,
girecek toprak bile kalmadı baksana! 
Üst üste ölmüşlerimiz bile,
nasıl düş kuracağım şimdi ben söylesene!

Daha aylardan Eylül,ama ben çok üşüyorum anne!

Hadi  Kestane kabuklarıyla
tutuştursana sobamızı! 
Babam alsın yüklükten yorganlarımızı,
hepimiz yatalım sobanın yanında
Diğer odalar soğuk!

 

Babam kahveden yeni gelmiş olsun,
sigarayla huzur karışımı kokan cekedi 
hep başucumuzda dursun. 
“Dışarıya as ceketini” diye
kızma ama bu sefer olur mu?
Ya da,

belki kızmana bile ihtiyacım var be anne!

 

Hadi yak sobamızı anne!
Sobada ki odun yansın bizim yerimize,
üzerine akşamdan yediğiniz mandalina kabuklarını da koy olur mu? 
Oda mandalina koksun 
içimiz huzur dolsun!

Hadi yatalım artık ışıkları söndürsene anne!
Biz yorganın altında gülüşürken, 
sen uyuyun artık diye kız yine bize! 
Herkes sussun, 
güğümdeki fokurdayan suyla
sobanın ateşi konuşsun!
Vursun tavana yansıması! 
Görsel şölen oluştursun.
Boş boş bir telefona bakmak yerine,
Bizim için hem yanmasını hem yansımasını izleyelim! 
Ruhumuz huzurla dolsun.

Televizyon bile dile gelsin, 
fişini sökmemize rağmen
gecenin sessizliğine inat
çat çat diye seslensin!
Sobada yanan odun ona karşılık versin.
Güğümdeki su onlara gülerek fokurdasın!
Her yer mandalina koksun.
Yorgan kalbimizi sarsın.
Yağmur damlaları bende bende buradayım desin!
Hızlı hızlı cama vursun 
Babam başımızdan öpsün, 
annem üstümüzü örtsün.

Ahhhhhhh ah !

Daha aylardan Eylül, ama anne çok üşüyorum ben bu gece!
Hadi yak sobamızı da ben düş kurabileyim yine!

 

Canım annem Ayfer’e!

 

23/09/2018 , 21:19:50
Çook güzellll..eskilere gittim..Benim de en çok sevdiğim soba alevinin tavana yansıyan ışığı ve güğümde kaynayan suyun fokurdusuydu...
Deniz Kandıran
23/09/2018 , 15:25:17
Gunnur cum çok etkileyici ve gerçek;Sen gibi başarılı bir arkadaşa sahip olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum;sevgiler....

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
19/04/2024 , 16:14:04
SİYASET
19/04/2024 , 15:30:12
GAZİEMİR
17/04/2024 , 12:06:42
AKTÜEL
17/04/2024 , 11:29:39
YAŞAM / MAGAZİN
18/04/2024 , 09:19:14
GAZİEMİR
15/04/2024 , 12:38:32
GAZİEMİR
 
Köşe Yazarları
Köşe Yazarları
Editörün Seçtikleri
Gaziemir'den Tüm Dünyaya Yerel Haberler. Bizi Aşağıdaki Sosyal Medya Hesaplarından Takip Edebilirsiniz.
Bizi Takip Edin